SİMA'ÜL GAYB ( GÖKHAN IŞIKLI )

(GÖKHAN IŞIKLI) #1

kısmını anlatırsan bende sana buranın sırlarını anlatırım dedi aşık eyvallah maksud dost elbette
anlatırım sen dinlemeye istekli ol yeter ki dedi ve yola devam ettiler. la havle diyen ve nefis
debdebesinden inen yüzünü bir ilme göre peçe ile saklayan seyyah şu halde göründü gözüme o
benim halimi çok iyi bilir bende onun halini çok iyi bilirim ama ikimizinde bulunduğu mekan
ikimizede gayb olmuş yalnız hayat yolculuğunda bir şekilde bir sebeb ile iletişime girdiğin
bedenleri sadece et ve kemik olarak görme onda ruh var can var nefis var iyi var kötü var o
yüzden aşık köle ile maksud ta sır vadisinin girişinde farklı düşünceler içinde gitmekteydiler aşık
maksuda dedi ki buraya neden sırlar vadisi demişler merak ettim maksud gülerek işte bu da sır
kimse bilmez bu vadiye sırlar vadisi diyen ilk kişiyi kim demiş neden demiş Allahu c.c alem. Ey
aşk kubbesinin altında oturmuş gözlerini yummuş kalbindeki bin bir hüzün ile baş başa kalan
gözlerini yummuş dost benim içinde derin bir nefes çek ve o nefes göz yaşlarıma ilham veren
bulutları harekete geçirsinde masumlar şiirine söz katan kaleme bir renk versin. Kervan vadiye
girmiş toz toprak içinde yol almaya başlamıştı yağmur bulutları gökyüzünü kaplamış yağmur
yağmak üzereydi zaman zaman çok derin uçurumların kenarından zaman zaman nehirlerin
içinden geçerek kervan yol almaya devam ediyordu aşığın içine garip bir korku dolmuş çok
dikkatli şekilde etrafına bakıyor içinden de şöyle diyordu acaba burada ne sırlar göreceğiz nefis
bataklığı en derin bataklıktır oraya düşen asla kurtulamaz çünkü şeytan başını çoktan batırmıştır
kervan uzun bir müddet yol aldıktan sonra maksud uygun bir yerde kamp kurmaya karar verdi
hem yorulmuş hemde susamıştılar önce develeri bağladılar sonra ateş yaktılar ve yemek yapmak
için gerekli malzemeleri çıkardılar ve aşıkta etrafı keşfetmek için biraz dolaşmaya karar verdi
çünkü çok merak ediyordu bu sırlar vadisini kamp kurdukları yer genişce bir girişi olan
mağaranın biraz ötesiydi mağara oldukça karanlık büyük ve korku vericiydi sanki rüzgar estikçe
içinden garip garip sesler geliyordu aşık bu mağaraya doğru ilerlemeye başladı içinden birazcık
içeriye girip ne var ne yok göreyim diye geçirdi eline bir odun alıp üzerine bez sardı ve meşale
gibi kullandı mağaraya girdiyinde uzakta akan bir su sesi geliyordu nehir gibi güçlü bir ses bu
sese doğru ilerleyince çok güzel bir mağara gölü ve onu besleyen bir küçük nehir gördü saf ve
berrak bir göldü içine girip yıkanmak birazda olsun çölün tozundan toprağından arınmak istedi
ve öylede yaptı göle girdiğinde bu yolculuk esnasında ne kadar yorulduğunu ne kadar bitkin
düştüğünü anladı biraz yüzdü ve gölün kıyısına yanaşıp su içinde uyumak istedi zaten
yorgunluktan göz kapakları kapanmak üzereydi bir müddet sonra uykuya daldı rüyasında yüksek
bir dağın tepesindeydi ve tam karşısında bir ev vardı kapısı açıktı sanki onun içeri girmesi gibi
davetkar bir haldi nitekim öylede yaptı açık kapıdan içeriye girdiğinde gayet loş ve korkutucu bir
ortam vardı gözü karanlığa biraz alıştığında içerdeki ak sakallı kişiği fark edip irkildi o ihtiyar
kapıya sırtını dönmüş gayet sakin br şekilde oturuyordu aşığa hoş geldin ey sırları merak edip
duran kalbi yaralı masum diye seslendi aşık daha da meraklandı ve ihtiyara siz beni nereden
tanıyorsunuz efendim diyerek merakını dile getirdi ak saklı ihtiyar yine aynı sakin sesle cevap
verdi aşıklar aşıklara sırmıdır ey oğul hepsi aşk atmosferinde tanışıp görüşmüş beden elbisesine
bürünüp ayrı ayrı yerlerde yaşayıp gitmişlerdir ama kalben bir birlerini gördüklerinde tıpkı
kardeşlerini görmüş gibi tanırlar ve severler sen öğrenmek istiyordun bizde seni bu yüzden
buraya getirdik ki sual cevap hak olsun şimdi sen sor bende sana tek tek anlatayım dedi. Aşık
öyle heycanlandı ki kalbindeki en merak ettiği soru hemen aklına geldi ancak tereddüt ederek
sormakla sormamak arasında kalmıştı ki ak sakallı ihtiyar o kalbinde olan sorunun cevabını
duymak istermisin dedi evet dedi aşık o aşık olduğun kız babil diyarında çok zengin bir kralın
kızıdır babası zalim ve gaddar kardeşleri dünyayı çok seven ve nefislerine köle olmuş gafiller
annesi ise mazlum sessiz bir kadındır kıza gelince o da seni seviyor ve aynı senin gibi aşık ancak
babası onu başka bir sultanın oğlu ile nişanlayıp gücüne güç katmak peşinde prenses seni

Free download pdf