SİMA'ÜL GAYB ( GÖKHAN IŞIKLI )

(GÖKHAN IŞIKLI) #1

gider ve senin ile arasına zaman perdeleri örtülür bu perdeler senle onun arasında çoğaldıkça
mana veremediğin bir pişmanlık mevsimine girersin elbette söyleyen ne kadar doğru söylemiştir
aşk incisini nefsinin domuz şekline soktuğu zalimlerin önüne dökersen patates kabuğu kadar
kıymet görmezde üzülen sen olursun sen.Ben gecemdeki hüzün ile bu satırları yazarken çoktan
unutulup gitmiş gönül acımı gözlerinin anlayışına bırakıyorum ki hasret deryası araya girdiğinde
ne senin rüzgarın ne benim yelkenim artık kavuşma anına yetişip gelemez gelemez.Ey kalbimde
gizlenmiş ve yedi kat mühürlenmiş göz yaşlarım yarda bize harami kesildi aşk çöllerinde ve elimi
kolumu ayrılığın kopması imkansız en kalın ipleri ile bağlayıp kendisi yad eller diyarında yad el ile
kahkaha atmaya koyuldu bende halimi tüm gizli açık halleri en ince detayına kadar bilen ve
gören yüce makama arz eyledim bekliyorum ve öylesine üzgünüm ki öylesine kırgınım ki
sözümde bitti gücümde peki sen burayı dert yanma dertlenme yerimi sandın yo sanmadım ama
sandıklarım beni bu hale getirdi çünkü ben gözlerime aşk mendili bağlamış gözü kapalı bir halde
yar dediğim yare kendimi her şeyim ile teslim etmişken uzun bir müddet sonra gözlerimdeki aşk
eşarbını gerçeğin rüzgarı kaldırıp atınca kendi kendime konuşup yürüdüğümü anladım yar çoktan
gözden kaybolmuş serab olmuştu ona olan susuzluğumda. Kendi ahlarımıza dalıp ta şu garip
aşığı o haraminin evinde tek başına bırakmayalım bu bize yakışmaz aşık uzun müddet tek başına
orada bekledikten sonra kapı açıldı ve içeriye haramilerin reisi girdi aşık biraz korkmuş birazda
tedirgin bir halde eyvah sonum geldi her halde dedi içinden ve bildiği tüm duaları okumaya
başladı haramilerin reisi aşığın yanına çömelerek korkma sana bir zararım dokunmaz çünkü seni
hizmetimde kullanmak istiyorum dedi ve bağırarak hey dilinimi yuttun konuş kimsin necisin
nerden gelir nereye gidersin dedi. Aşık her şeyi ve başından geçenleri anlattı sözü bittiğinde
harami ona peki okuma yazma bilirmisin dedi aşık evet efendim bilirim diye cevap verince
harami çok sevindi yaşasın yaşasın diye evin içinde bir oraya bir buraya gidip gelmeye başladı bu
hali gören aşık adam çölün sıcağında galiba delirip kafayı yemiş diye düşündü harami tekrar
yanına diz çöktü ve şöyle dedi şimdi kulağını aç beni çok iyi dinle bana okuma ve yazma
öğreteceksin bu aramızda bir sır olarak kalacak ve hiç kimse bilmeyecek şayet tek bir kişi duyarsa
kendini ölmüş bil diyerek haramiye yakışan şekilde aşığı tehdit edip gözünü korkuttu ve sözlerine
devam etti ben çocukluğumdan beri bu çöllerde büyüdüm annemde yok babamda sadece hiç
görmediğim bir kardeşim var ama yaşarmı ölmüşmü bilmiyorum bu çölde yaşarken hiçbir şey
öğrenemedim bu da benim gönlümde her zaman bir acı olarak kalmıştır sende şimdi bana
okuma yazma öğreterek bu acıya su serpmiş olacaksın dedi ve yüksek sesle gülmeye başladı
kahkahaları duvarlara çarpıp aşığın kulaklarına bir şamar gibi iniyordu aşık peki öğretirim
anlamında haraminin gözlerine bakarak başını aşağı yukarı salladı .Bazen şer sandığın hayır olur
hayır sandığında şer olur bilemezsin günler geçmiş aşık haramiye okuma yazmayı güç belada
olsa öğretmeyi başarmıştı harami bunu diğerlerine belli etmeden başka bir şeyi bahane ederek
bu gece falan şeyi kutlayacağız diyerek adamlarına hazırlık yapmalarını söyleyerek bir anlamda
okuma yazma öğrenmesini kutlamak istiyordu çünkü onun için çok büyük bir şeydi. Bazen bilgi
fayda verir bazen zarar verir o yüzden bilmediğin şeyin peşine düşme denilmiştir o gece
haramiler güzel bir kutlama yaptılar ve reisleride son derece neşeli gülüp söylüyordu aşığıda
kendi oturduğu masasına almış önüne çeşitli etler ve meyveler içeçekler sunmuş ye aşık ye diye
onada ikram sunmak istiyordu gecenin sonunda haramilerin reisi aşığın yanına gelerek ey aşık
sen beni mutlu ettin bende seni bu sabah serbest bırakacağım ki sende sevinesin aşık bu sözü
duyunca öyle sevindi ki içinden inşallah sabaha bu sözünden vazgeçmez diye mırıldandı ey
sadece akıl ve nefsi ile hareket eden insan sen kaderin muhteşem ilerleyişini nereden bileceksin
ki sen sadece kendi aklının aldığı kadarını anlayıp her şeyi o kadar küçük zannetmektesin halbuki
asla idrak edemeyeceğin kadar büyük bir emir ile düzenlenen alemler var bunlardan en büyüğü

Free download pdf