bunlarla mı uçacaksınız oraya deyip aynayı kendi yüzlerine çevireceğiz çok iyi biliyorum ki anlayan pişman
anlamayan inat şişmanı olacak. kardeşim dert yakınışlarımı dert sanma bu sitem bakkalından şımarıklık
çikolatası almaktır dişlerin çürümez onu yerken amma his kasen korozyona uğrar sende bendeki bu küf
kokusu nedur deyup üzerine bol bol misk boca eder durursun .Bu işler bu durumlar bizim gibi uzaktan
uzaklara nasip midir? Bir rızkımız var mıdır bir koklayacağımız var mıdır yada erişmek fırsatı doğar mı diye
yolculuğumuza başladık. her seferinde ikbal uzaklarda şeytan yakınlarımızda oldu. ben beni ön plana
çıkararak günah sepetimize közleri doldurmaya başladı ama ne kadar doldurursa doldursun sevdiğim kulu
olduğum korktuğum ve son haddinde saygı duyduğum iman ettiğim ZÜLCELALİVELİKRAM’A c.c olan
aşkımız bitmez ya rabbi ya rabbi ya rabbi meded meded eyle .Zikrin yücelere çıkış için merdivenleri vardır
bu basamaklar ayak basarak el ile tutarak çıkılmaz hele hele beden suretiyle hiç ulaşılmaz sadece ruh
ulaşır hisseder elhamdülillah isteklerin ham meyve için dal için kök için olmasın kuran için namaz için hak
için olsun işte ol zamanda gözlerin görecek ki perde açılacak. karanlıkta kalanlar aydınlığa çıkamazlar azap
onları kuşatmıştır bol bol vakitleri varken keyf sürerken bu hak emrine sırt çevirmişlerdir işte bu anlarında
da ol sultan onlardan yüz çevirir aşk deryası öyle derya ki kalp seyyahları ruhlarını tasvir havuzuna
emanet bırakmadan hızla yol almışlardır mubarek beni neden zıt fikirler ile imtahan etmeye çalışıyorsun
yada hattımı yolumu ters yollara çevirmeye çalışan şeytanın yardımcılarını felak ın nasın yok edeceğini
anlatmıyorsun. ben çok şükür etsem dilim bunu layıkınca şekle getirecek kabilyettemidir? bizi koruyana
canım feda olsun hatta yüzümüzden saklanan kelimeleri sırları anında ortaya dökene şükürler olsun
mutlaka değer bilen korkan saygı duyan sapıtmayan iman eden kurtuluşa ermiştir asır a atfen zaman
yolculuğunu gösteren ve o zaman ve asırlardaki fitneği açık açık anlamamızı isteyen ne merhametlidir ki
hiçte layık olmadığımız halde kurtuluş ipi kuranı yücelerin yücesinden ulaştırmıştır kurtulun da yanmayın
değersizce bir köşeğe atılmayın kulların değirmen dünyada kabir mesafesini uzak sanmaları andaki
hayatlarını çok uzun sanıp fırsatları değerlendirmek istemelerinden olmuştur el HAK C.C .Harf ne kadar
harf olsa da sarf edebilecek mana bir orman kadar kısıtlı, zaten mana ayın karanlık yüzüne erişebilirmiki?
Bizim sus kaldıklarımızı aydınlatıversin tüm yaşadıklarımı sana ulaştıran harflerin bir kardeşliği olmasaydı
hepsi şol kitabın ayrı ayrı yerlerine koşup gitselerdi mana resmi ortaya çıkmaz üstad bakışında gizli kalırdı
işte o zamanda cahil kaba olduğundan kınanamaz ince anlayışlıda içlerin içi tüneline giremezdi dilin
kalbin vedahi ruhun adı da belki yokluk sofrasında çokluk yıldızına asılı kalır dünya rüyasında yer
almaktan çekinirlerdi. Aşk ellerindeki meşk ahalisi birbirlerini cismen görmemiş olsalar da başkaları
onların yanında diğerlerinin adını andıklarında tıpkı kardeşlerinin adlarını duymuşcasına yüzleri güler
içlerini sevinç kaplar bir başka hale girerler karşısındaki kişide bu olaya yabancı olduğundan şaşırır kalır
içinden derki bu bayram sabahımıdır ki hiç ziyaretçi gelmeden kalp evi böylesine neşeyle doldu taştı
hatta hal ona ağır geldiği için kalkar hiçbir şey söylemeden kuşkular evine doğru sıkıntı adımları atmaya
başlar işte sufi sır okyanusunun derinliklerinde gördüklerini ispat kalemiyle yazmaya kalkmaz hep
hamdolsun ki hamdolsun ki derde yabancı daha da yabancılaşmasın diye gayret sarf eder. Zaten dostun
dosta dil ile anlatacağı ne var ki o dil eskiyen yapraklara benzer kişinin iç mevsimine göre renk alır ve
yanıltabilir buda bizim için buhara saraylarından daha tehlikelidir .anlayışın kabı anlatışın deresinden
dolması için şüphe duymadan inanarak dinleyen kavrayış kulağı lazım bunu da meyve veren bağa
dönüştürmek için mukayese bilgisine başvurmak gerekir .Mesela sen gecenin olduğuna inanman için
sadece gözlerine inanırsın başkasının hey bak gece oldu demesi şart değildir ama bazen sohbet arasında
ya vakit ne çabuk geçti akşam olmuş derler buda zaman kavramasında bir iz bırakıp mekanla
boyutlandırmak içindir .kimisi zamana şekil olarak bakar kimisi vekil olarak bakar kimisi de sadece
kazandıkları şeylere göre değerlendirme yapar zamanın etkilemediği tek şey başka bir kitabımızda
anlatacağımız (abdal) olan ilmin saklı kıldığı sağlam anlayış sahipleridir buradaki ilim maddesel ilimden
farklı olup kıyısı taa teslim şarabına kadar uzanmak ister. Teslim şarabı da şimdilik gaybdır sana da bana
da.Dostum gayb sende nasıl bir yankı yada aksetme bırakır kendin için beyin dediğin bilgi makamına bir
gÖkhan iŞikli
(GÖKHAN IŞIKLI)
#1