ilk sosyal gerçekçi şâiridir. Belki de o günden
beri bu konuları aynı samimiyetle dile
getiren bir başka şâirimiz olmamıştır.
Servet-i fünûncular, devrin modasına
uyarak, realist, acıklı manzum hikayeler
yazmışlardır, Tevfik Fikret, Boğazın
tepelerinde İstanbul’a romantik bir gözle
bakarak Balıkçılar, Hasta çocuk ve Hasan’ın
Gazası’nı yazıyordu.
Âkif ise, manzum hikayelerinin konularının
bir kısmını kendi hayatından (Hasta Seyfi
Baba, Köse İmam), bazılarını şehir hayatının
acıklı aksayan taraflarından (Küfe, Meyhane,
Mahalle Kahvesi) almıştır.Kocakarı ile Ömer,
Dirvâs, İslâm dünyasının eski ve celâdetli
çağlarını anarak, halkı o değerlere
yöneltmek isteyen hikayelerdir.
HASTA:
Veremli bir öğrencinin, idare ve doktorlar