HASIR:
Hikâyede bir aktar dükkânı canlı olarak
anlatılır. Zencefil, çöroğtu okunmuş tiryak,
ne ararsan bulunur. O arada gelen biri, hasır
ister. Beş aydır hasta yatan kimsesiz bir
kadın ölmüştür. Hasırı onu sarmak için
alırlar. Fakirlik - yalnızlık neme lâzımcı
insanlar... Bir anda Âkif için ölüm belki de
kurtuluştur.
Gözümde iç yüzü derhin; yığın yığın
zulümât!
Bulunduğum o mukkassi mahalden ayrıldım.
Bu perde bitti mi? Heyhât! Atmadım bir
adım,
Kı ruhu eylemesin böyle bin facia harâb!
Hâyat namına, Yârab, nedir bu devr-i azâb?
SEYFİ BABA:
Seyfi Baba yaşlıdır, kimsesizdir. Geçimini
sağlamak için çalışmak zorundadır. Soğuk