Yediden yetmişe hepimiz bu hikâyeyi ibretle
okuyalım ve kendi kendimize soralım” Kimin
bunlar? Halkın mı? Benim mi? Halkın mı?”
KOCAKARI İLE ÖMER:
Hikâye bize İslâm dünyasının eski ve âdeletli
devirlerini düşündürür. O günden bu yana
geçen zaman bazı değerlerin nasıl yok
olduğunu göstermektedir. Karanlık ve soğuk
bir gecede Ömer dolaşmaktadır. Her evin
önüde durur. İçerdekiler, olanlardan
habersiz. Son uğrağı bir çadır olur. “Açız
açız" diyen çocukları susturmak için boş bir
tencereyi karıştırıp durmaktadır bir kadın,
içeri dalarlar Abbas’la:
- Senin midir bu küçükler?
- Torunlarım.
- Ne de çok!
Adam, emîre gidip söylemez mi hâlini? - Ah!