Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
mısraları altında, onun güzel ismi, bir yüzük
taşı gibi parıltılı ve mükemmel gülümsemek-
tedir.
Yakın arkadaşlarından Eşref Edip yazıyor:
"Darülfünun'da tensikat yapılır. Felsefe
müderrisi Ferid Beyi kadro harici bırakırlar.
Liyakata karşı olan bu hürmetsizliğe üstad
(M. Âkif) tahammül edemez. Derhal istifasını
verir. Bilahare "yanlışlık oldu!" derler. Ferid
Bey'i tekrar alırlar. Üstada da, istifasını geri
almasını rica ederler. Fakat bir kere kalbi
kırılan üstad, bir daha Darül Fünun'a avdet
etmez. O kadar maddi ihtiyacına rağmen!"
Merhameti, ummanları dolduracak zengin-
likteydi. Verdiği söze bağlılığı, üstün karak-
terinin en bâriz özelliklerinden biriydi. Şair
dostu Mithat Cemal Kuntay diyor ki:
146