O islâmın "Veren el, alan elden üstündür!"
nasihatını hiç unutmamış bir merhamet
timsalidir. Hasan Basri Çantay'ın hâtırası,
bugün bize, bin yıl önceki bir destan gibi
şaşırtıcı gelmiyor mu?
"Bir gün üstadın evinde bir akşam çayı
içmeye sonra da oturup sohbet etmeye
karar vermiştik. Tesbit ettiğimiz saatten kısa
bir süre önce onu biraz mahçub, biraz telaşlı
bir şekilde karşımda buldum.
- Akşam çayını bizde değil, sizde içeceğiz!
dedi.
Ben bu değişikliğe tabii çok memnun oldum.
Sonradan öğrendim ki, o akşam saatlerinde,
kapısını çalan fakire evinin tek sergisi olan
bir kilimi sadaka olarak vermiş. Bizi kilimsiz
kalan bir odada ağırlayamayacağı için kara-
rını değiştirmek mecburiyetinde kalmış.
148