Otuz üç yıl sürsün, başından felaket
gitmesin ...
Bu ibret (ders) alınacak bir şeydir, ama
keşke böyle ibret almasaydık!]
Semâ-peymâ iken râyâtımız tuttun zelîl
ettin;
Mefâhir bekleyen âbâdan evlâdı hacîl ettin;
Ne âlî kavm idik; hayfâ ki sen geldin sefîl
ettin;
Bütün ümmîd-i istikbâli artık müstahîl ettin;
Rezîl olduk... Sen ey kâbûs-i hûnî, sen rezîl
ettin!
[Gökte dalgalanırken sancaklarımız tuttun
yere indirdin;
Çocuklarından övünülecek işler bekleyen
babaları utandırdın;
Ne yüce millet idik, yazık ki sen geldin
alçalttın;
Bütün gelecek ümidini artık imkânsız kıldın;
Rezil olduk... Sen ey kanlı kâbus, sen rezil
ettin!]