Öncelikle şunu belirtelim: Bu şiirlerin büyük
bir bölümü, Akif’in vefatının hemen
ardından bu derin üzüntünün tesiriyle
kaleme alınmış metinlerdir. Bunlara bir
örnek olması açısından Akif’in yakın dostu
Mithat Cemal Kuntay’ın “Vefatına tarih”
başlıklı şu dörtlüğünü buraya alıyorum:
Toprak, onu, sen kol kanat ol, öyle kucakla
Bilmezsin, o gökten de, adından da temizdi
Ey yeryüzü, mâbet kesilip Tanrı’ya yüksel!
Koynunda yatan gölge bizim Âkif’imizdi.
Benzer bir kıta da yine yakın dostlarından
Tahir’ül Mevlevi’ye aittir:
Dense lâyık peygamber-i şuarâ
Âsumandan alırdı çünkü peyâm
Geldi bir mü’min eyledi tevrîh
Gitdi efsûs şâir-i İslâm.
93