Cihan namındaki bir maktel-i âme yolum
düştü
Hükümet derler anda bir nice salhaneler
gördüm.
[Dünya adındaki toplu ölümlerin yapıldığı yere
yolum düştü.
Hükümet derler, orada nice kesim yerleri gördüm.]
Huzûr-u kûşe-i meyhaneyi ben görmedim
gitti
Ne meclisler, ne sahbâlar, ne işrethaneler
gördüm.
[Ben meyhane köşesindeki huzuru görmedim gitti.
Ne toplantılar, ne içkiler, ne içkili yerler gördüm.]
Ziya değmez humarı keyfine meyhane-i
dehrin
Bu işretgeh'te ben çok durmadım ammâ
neler gördüm.
10