Dursun kef-i hükmünde terâzû-yı adâlet,
Havfın var ise mahkeme-i rûz-ı cezâdan.
(Kararlarında adalet terazisi elinde olsun,
Eğer mahşer gününde hesap vermekten
korkuyorsan.)
Her kim ki arar bû-yı vefâ tab’-ı beşerde,
Benzer ona kim devlet umar zıll-i hümâdan.
(Kim insanın tabiatında vefa duygusu ararsa,
[O kişi] Huma kuşunun gölgesinden fayda
bekleyene benzer.)
Bî-baht olanın bağına bir katresi düşmez,
Bârân yerine dürr ü güher yağsa semâdan.
(Talihsiz olanın bahçesine bir damlası düşmez,
Yağmur yerine inci ve mücevher yağsa gökten.)
Erbâb-ı kemâli çekemez nâkıs olanlar,
Rencîde olur dîde-i huffâş ziyâdan.
27