yöresinde yeni açılmış olan "Mekteb-i
Edebiyye"ye verdi ve eğitimime bakmak için
İsmail Ağa adında elli beş yaşlarında bir lala
tuttu.
Bizim lala Kayseriye kazası içinde Efke
köyünden olup yeniçeri devrinde taşra
vezirlerine içağalığı etmiş, çok şey görmüş,
oldukça dünyayı anlamış gerçekten pişkin ve
eğitim görmüş, çocuklarına düşkün bir
adamdı. Şu kadar ki, gece ve gündüz dert ve
fikri beş on kuruş kazanıp bir gün önce
memleketine gitmek ve son günlerini çoluk
çocuğuyle birlikte geçirmekten ibaret
olmakla, para konusu gelince, lala her türlü
insanlık yaşamını unuturdu.
Örneğin, rahmetli babamın, lalaya ve bana
birinci tavsiyesi, cami avlusuna gidip
çapkınlarla oynamamak iken her gün
okuldan çıkıldığında arkadaşlarımla birlikte
biz, soluğu Süleymaniye Camisi çevresinde
alırdık. Eğer lala biraz titizlik edecek olursa,