Doğruluk bir kuvvettir ki, gerçekte hiçbir
silah ile o yenilemez. Bize rakip ve karşı olan
Babıâli, elinde maliye hazinesi, devlet gücü,
kişisel ün, tecrübe ve bilgi eskiliği, gerekince
yalan söylemek, utanmamak gibi birçok
savunma aleti ve yok etme araçlarına sahip
olduğu halde bunlara karşı doğruluktan
başka bizde karşı kuvvet var mı idi? Babıâli
bütün silahını aleyhimizde kullandı, yine bizi
direnme meydanından bir adım ayırama-
dıktan başka kendi yenilgisini ister istemez
ilan etti. Çünkü herkes biliyor ki, biz yürür-
lükteki yönetimin çağımıza uygun olma-
dığından değiştirilmesi gerektiği iddiasıyle
meydana çıkmıştık.
Babıâli, yönetimin sürüp gitmesini korumak
için bizi ezmeye çabaladı. Sonunda, "Kırmızı
Kitap"ta, yönetimin değiştirilmesi gerektiğini
itiraf ile birlikte, eksikliklerin tamamlan-
masını dahi üstüne aldı. Bununla, bizim
iddia ettiğimiz şey tanıtlandı. Temelde
anlaşmazlık kalmadı. Bundan anlaşılıyor ki,