Paşadır. Paşa, memuriyet hayatının bütün
safhalarında bahtsız ve mustariptir. Onun
için:
Bi-baht olanın bâğına bir katresi düşmez
Bârân yerine dürr-ü güher yağsa semâdan
der. Bu sabahki bahtsızlığının acısını ve
ıstırabını şiirleriyle tadile çalışır. Duyduğu,
söylediği, bizzat yaşadığı hayatın inikas-
larıdır. Onu anlamıyanlar, sadece ihtiras-
larının mağduru ve mazuru saymak gibi
peşin hükme kapılırlar. Paşada filvaki nazarı
dikkati çeken bir yukarılık duygusu vardı.
İlmine, iktidarına güvenirdi, idari kabiliyeti
inkâr edilemezdi.
Devlet idaresini ellerinde tutan muasır-
larının kendisinden üstün meziyet ve iktidar
sahibi olduklarını kabul etmezdi. Onlarda
icaplara uymak, yani bir nevi uysallık vardı.
Bunun için mevkilerini tahkim edebiliyor-
lardı. Aleyhlerinde tecelli eden hâdiseleri