fevre uyarak incelemek istemez, biraz da
zamandan istifade, etmek isterlerdi. Zamanı,
gelince de harekete geçmeyi bilirlerdi.
Onların kışın uyuyan, yazın sokanları da
vardı:
Mâr-ı sermâ-dîdeye Rabbim güneş
göstermesin!
Paşanın kalemindeki iktidara, nefes
aldırmayan hicivlerine karşı onların da
ekran arkasında rolleri, hele bir zülfikar gibi
kullanmak istedikler dedikoduları vardı. Paşa
cepheden hücum eder, onlar arkadan
hançerlerdi. Horatius, keder atımızın
terkisine binip bizimle beraber gelir der.
Istırap Paşanın atının terkisinden inmemekle
kalmadı, Paşa atsız, resmi adsız kaldığı
zaman dahi onu bir gölge gibi takip etti.
Paşanın Esad Muhlis Paşa'ya ait olduğunu
söylediği, hakikatte ismi edebiyat tarihlerine
geçmemekle beraber başlı başına bir kıymet