Senin Sazıntıların
Senin şu güneş sarnıçlarında yunulmuş gözlerin
Yemyeşil bakan tepelerden ovalara gezgin yüce dağlar gibi
Dirimler içerir günahlarıma sağaltıcı.
Senin şu kar beyazı sözlerin
Kendi halinde yapayalnız uçmaya çalışan güvercin gemileri gibi
Çoğaltır cılız ırmaklarımı besleyen suları.
Senin şu ak köpüklü sahillerdeki çıplak ve beyaz ayak izlerin
Yarısı ölmüş yarısı yaşamaya çalışan şah damarı kesik bir aşk gibi
Uzatır alkımlarıma ihtilaflı renkleri.
Ve senin her yeri biteviye şu su kimyası gülüşlerin
Kurşun yarası gibi de hiç acıtmadan öldürmüş gibi
Açtırır saydam ömrüme mor şemsiyeli çiçekleri.
m.muhlis