Akâid Risâleleri - Tekfir Şer’i Bir Hükümdür

(lazimdegil) #1
يلدب

ّ
لاإ تبثي لا ،ىلاعت لله قّ ح

ّ

ل يعرش مكحُ ريفكتلا

9

ُ ه

ُ

لو

ُ

س

َ

ر

َ

و

ُ

َّ

اللَّ ُه

َ

م

َّ

ر

َ

ح ا

َ

م

ُ

مي

ِ

رحْ

َ

ت

َ

و ،ُه

ُ

لو

ُ

س

َ

ر

َ

و

ُ

َّ

اللَّ ُه

َ

ب

َ

ج

ْ

و

َ

أ

ُ ه

ُ

لو

ُ

س

َ

ر

َ

و

ِ

ه

ِ

ب

ُ

اللََّّ

َ

ر

َ

ب

ْ

خ

َ

أ ا

َ

م

ُ

قي

ِ

د

ْ

صَت

َ

و"

“Muhakkak; vacip, tahrim, sevap, ikab, tekfir, tefsik

Allah’a ve Resulüne döndürülür. Bunlarda hüküm vermek her

hangi bir kimsenin hakkı değildir. İnsanların üzerine vacip

olan, Allah ve resulüne icabet etmeleri, Allah ve Resulünün

haram kıldıklarını, Allah ve Resulünün haber vermiş oldukları

şeyleri tasdik etmeleridir.”

9

Daha bundan birkaç yıl öncesine kadar tekfirin dinin

aslından olup olmadığı tartışılmaz ve bu konuda kimse bir şey

söylemezdi. Müşriklerin, kâfirlerin, mürtedlerin, Yahudi ve

Hristiyanların tekfirinde icma eden ümmet maalesef; “Tekfirin

Dinin aslından” olup olmaması konusunda günümüzde ihtilaf

etmişlerdir. Öyle ki, bu kâfirleri tekfir eden Muvahhit

Müslümanları bu kavramı dayatanların nezdinde kabul

etmediği zaman tekfir ederek onlara mürted hükmü

vermişlerdir. O zaman da buradaki illet tekfir ettikleri kişilerin

kâfirleri tekfir etmemeleri değil, kendi dayattıkları ıstılahı

kabul etmemeleri olur ki işte heva budur.

İnternetin hızla yayılması ile kişiler sitelerden

öğrendikleri bazen doğru bazen de yanlış bilgilerle zihinlerini

doldurdular. İlim yönünden alt yapıları da olmadığı için

önlerine gelen hemen her şeyi doğru zannederek aldılar ve

akide edindiler. Sonra da kendilerine dinde bazı asıllar ihdas

ettiler. Bu ihdas ettikleri asıllara muhalefet edenleri ise tekfir

9

مجموع الفتاوى (5/554- 555 ) Mecmuu’l Fetava, 5/554- 555
Free download pdf