يلدب
ّ
لاإ تبثي لا ،ىلاعت لله قّ ح
ّ
ل يعرش مكحُ ريفكتلا
1
0
yeteri kadar bulunmaktadır. Mekkî sureler sadece Allah’a
ibadet edilmesi, Allah’tan başka İlah’ın olmadığı gibi ayetlerle
ve aynı zamanda insanın kevni ayetlere bakması ile dolup
taşmaktadır. Ancak iddia edildiği gibi tekfirle alakalı bir şey
geçmemektedir.
Bu ayetlerde geçen
ْ
م
ُ
ك
ِ
ب اَن
ْ
ر
َ
ف
َ
ك ve
ْ
ر
ُ
ف
ْ
ك
َ
ي ن
َ
م
َ
ف
ِ
ٱب
ِ
تو
ُ
غ
َٰ
َّ
طل ibarelerinden dolayı kişiler delil olarak
kullanmaktadırlar. Peki, bu ayetlerde bu iddia sahiplerinin ileri
sürdükleri gibi tekfirin dinin aslından olduğuna delil olacak
karineler var mıdır?
Buna cevabımızı verebilmek için ilk önce kelimenin
kalıbını ve tefsirlerde müfessirlerin bu ayetlere vermiş olduğu
manaya bakmak gerekmektedir. Küfür, (ke-fe-ra /
َ
ر
َ
ف
َ
ك)
fiilinden mastar olup, lugatta bir şeyi örtmektir. Bundan dolayı
öncelikle “كفر" “Kefera” kelimesinin kalıbına ve anlamına
bakalım.
كفر (kefera) Fiil-i Mazi/İnkar etti/reddetti/gizledi/örttü.
ِ
بارتلاب
َ
ة
َ
ط
ْ
ن
ِ
حلا
ُ
ح
َّ
لاَفلا
َ
رَفَك
“Çiftçi buğdayı toprakla örttü.”
يكفر (yekfıru) Fiil-i Muzari/İnkar eder, ediyor