Akâid Risâleleri - Tekfir Şer’i Bir Hükümdür

(lazimdegil) #1
يلدب

ّ
لاإ تبثي لا ،ىلاعت لله قّ ح

ّ

ل يعرش مكحُ ريفكتلا

1

1

Bu ise muhalifleri tekfir etmenin önündeki manilerden biri


olmuş olur. Ve usulde bilindiği üzere;


الدليل إذا تطرق إليه الاحتمال سقط به الاستدلال

“Delil bir ihtimal veçhi taşıyorsa, onunla istidlal/delil

getirmek düşer”


Yani böyle bir te’vil yönü bulunmuş bile olsa bu ayet

yine de tekfirin dinin aslından olmasına delaleti zanni ancak


tekfirin şer’i bir hüküm olduğuna delaleti kat’i olmuş olurdu.


Arapça gramer yönünden bu ihtilaf olunca "Tekfir-i

Dinin Aslından" gören kimselerin "Tekfiri Dinin


Vaciplerinden" gören kimseleri tekfir etmesi nasıl düşünülür?


Zira tekfir şer'i bir hüküm olunca onun aklî değil aynı


zamanda naklî olduğu da meydana çıkmış olur. Bu yönü ile


tekfir dinin aslından değil vaciplerinden olmuş olur. Tekfiri


dinin vaciplerinden görenleri tekfir etmeyenlerle ihtilafta


hakiki bir ihtilaf değil lafzi bir ihtilaf olmuş olur.


Yine Mümtehine suresi 4. Ayeti kerimeyi bu konuda

delil olarak kullanan kimseler, Zuhruf suresi 27-28. Ayetten


hiç bahsetmezler. Oysa orada da İbrahim aleyhisselam


beraatını ilan etmiş ancak onları inkâr etmekten


bahsetmemiştir. Hâlbuki dinin aslı gibi bir mesele hakkında


sarih bir nas olmalı değil mi? İbrahim aleyhisselam şöyle


demişti.


نَ وُد

ُ

ب

ْ

ع

َ

ت ا

َّ

م

ِ

م

ٌ

ء

ٓ

ا

َ

ر

َ

ب ى

ِ

ن

َّ

ن

ِ

إ

ٓ

ۦ

ِ

ه

ِ

م

ْ

و

َ

ق

َ

و

ِ

هي

ِ

ب

َ

ِ

لأ

ُ

مي

ِ

ه

َٰ

َ

رْب

ِ

إ

َ

لا

َ

ق

ْ

ذ

ِ

إ

َ

و
Free download pdf