يلدب
ّ
لاإ تبثي لا ،ىلاعت لله قّ ح
ّ
ل يعرش مكحُ ريفكتلا
1
2
ُهُبا
َ
س
ِ
ح
َ
و ُه
ُ
م
َ
د
َ
و ُه
ُ
لا
َ
م
َ
م
ُ
ر
َ
ح
ِ
َّ
اللَّ
ِ
نوُد
ْ
ن
ِ
م ُد
َ
ب
ْ
عُي ا
َ
م
ِ
ب
َ
ر
َ
ف
َ
ك
َ
و
ِ
اللََّّ ى
َ
ل
َ
ع
“Herkim Allah’tan başka hak üzere bir ilah
olmadığını kabul eder ve Allah’ın dışında kendisine ibadet
edilen her şeyi inkâr ederse, artık onun kanı ve malı (diğer
Müslümanlara) haram olmuştur.”
108
Nebi sallallahu aleyhi ve sellem burada لا اله إلا الله
sözünden sonra Allah’tan başka ibadet edilenleri de
reddetmeyi söylemiştir. Oysa bu kelimeyi söyleyen ve onu
öğrenen kimseler Arapların en fasih olanları idi.
Yine de Nebi sallallahu aleyhi ve sellem zaid olarak
ِ
اللََّّ
ِ
نوُد
ْ
ن
ِ
م ُد
َ
ب
ْ
ع
ُ
ي ا
َ
م
ِ
ب
َ
ر
َ
ف
َ
ك
َ
و “Allah’tan başka ibadet
edilenleri reddederse...” diyerek açıklama gereğinde
bulunarak olumsuzluğun tekidi için bunu zikretmiştir. Yani
Allah’ın dışında kendisine ibadet edilen her şeyin mutlaka
inkâr edilmesinin gerekliliğini vurgulamak için zikredilmiştir.
Ayrıca risaletten önce Hanif olan sadece Arap değil
Arap olmayan kimseler de vardı. Necaşi, Selman el Farisi gibi
Arap olmayan kimseler de bunlardan sayılır. Her birinin davet
edildiği şey aşağıdaki ayetin anlamı olmuştur.
ا
ً
ئْيشَ
ِ
ه
ِ
ب
ْ
او
ُ
ك
ِ
ر
ْ
ش
ُ
ت
َ
لا
َ
و
َ
اللَّ
ْ
اوُدُبعْ ا
َ
و
108
Müslim, Kitabu’l İman, 23’de rivayet etmiştir.