يلدب
ّ
لاإ تبثي لا ،ىلاعت لله قّ ح
ّ
ل يعرش مكحُ ريفكتلا
1
2
etmesi aynı şekilde tezammun delaletinin vermiş olduğu
mananın sonucudur. Çünkü bu yola edilen delalet kelime-i
tevhidin bir parçasının anlamıdır.
Kur’an’ı Kerim ise tevhid “La ilahe İllallah”
kelimesinden murad edilen mananın tezammun delaletinin
rububiyete değil de ulûhiyeti beyan eder şekilde geldiğini
beyan eder. Kur’an’ı Kerim’de yer alan bu beyan, aynı
Kur’an’ı Kerim’in diğer bazı ayetlerinde yer alan “Urvetü-l
Vuska”(Çok sağlam kulp, tutanak, sap) “Bakıyeh” (kalıcı bir
söz) “Es-Seva’” kelimeleri içinde beyan edilir.
Dolayısıyla anlam bakımından muazzam anlamlar
içeren tevhid kelimesinin de Kur’an’ı Kerim’de hiçbir
anlaşmazlığa mahal vermeyecek, hiçbir tartışmaya açık kapı
bırakmayacak; Allah ve Rasulünün emir ve nehiylerine boyun
eğen muttakiler için tefsir edilmiştir. Böylelikle bu kelimenin
anlamı üzerinde tartışılmaya düşülmesin, ayrılıklar
yaşanmasın diye son nokta konulmuştur.
Nihayet her kimde; Kur’an’ı Kerim’in, bu kelimeye
yüklemiş olduğu mananın dışında bir mana yüklerse, insanları
Kur’an’ı Kerim’in dışında yüklemiş olduğu sorumluluklarla
sorumlu tutarsa, bu kişi Kur’an naslarının bu kelimeye
yüklemediği manayı yüklemiş ve böylelikle bu konuda
öncelikle Kur’an naslarını ikinci olarak İslam ümmetini yok
saymış, ezmiş geçmiş olur.”
111
111
Şeyh Ebu Muhammed El-Arabi, Tekfir Dinin Aslından mıdır?
Sayfa, 27- 28