يلدب
ّ
لاإ تبثي لا ،ىلاعت لله قّ ح
ّ
ل يعرش مكحُ ريفكتلا
1
3
Onlar bu sözü söylemeye o kadar devam ettiler ki; son şeyde
“Abdulmuttalib’in dini üzereyim” dedi. Nebi sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle dedi; ‘Bundan nehyedilmediğim
müddetçe sana istiğfar etmeye devam edeceğim” Ve şunlar
indi: ‘Cehennem ehli oldukları açıkça kendilerine belli
olduktan sonra, -yakınları da olsalar- Allah’a ortak koşanlar
için af dilemek ne Peygambere yaraşır, ne de mü’minlere.”
(Tevbe suresi, 113) ve ‘ Sen sevdiklerini hidayete
erdiremezsin...” (Kasas suresi, 56)
113
Onların bu çıkarımlarını reddetmeye bu haber yeter.
Zira onların sözlerinin lazımı Zeyd bin Amr bin Nufeyl fıtratı
ile bilip hüküm veriyordu da Nebi sallallahu aleyhi ve sellem
ise risaletten sonra bile kâfirlerin hükmünü ve Allah’ın onu
asla affetmeyeceğini bilmiyordu! Bundan daha sapık bir
düşünce ve akıl yürütme var mıdır? O halde Zeyd bin Amr
bin Nufeyl’in bu ve benzeri haberlerinde onları tekfir ettiğine
dair delil nasıl çıkarılır?
Yine Zeyd bin Amr bin Nufeyl’in müşriklerin
kestiklerini yememesinde tekfir yoktur. İşin ilginç yanı şu ki,
zamanımızdaki bazı kimseler müşriklerin kestiğini yemekten
imtina ettiği için bunu tekfir olarak yorumluyorlar da kendileri
müşriklerin kestiklerini Besmele çektikleri zaman yiyorlar!
Bu olayda da yine müşriklerin dinlerinin batıllığı
vardır. Ancak isim ve hükümlere gelince bu risalet
hüccetinden sonra sabit olur.
113
Buhari, Menakıbul Ensar