يلدب
ّ
لاإ تبثي لا ،ىلاعت لله قّ ح
ّ
ل يعرش مكحُ ريفكتلا
1
4
aleyhisselam’dan arta kalan dinin bir kısmı ile amel
ediyorlardı. Oruç, hac, namaz vs gibi ibadetleri biliyorlardı.
Ancak onlar bununla beraber Allah’a şirk koşuyorlardı.
Dolayısıyla sarih bir nas olmadan bu tür haberler her
hangi bir hükmü dinin aslından saymaya yeterli değildir. En
doğrusunu Allah subhanehu ve Teâla bilir.
- İmam Ebu Hanife ve Diğer Bazı Ulemadan
Gelen Nakiller
Bazı kimseler selef nezdinde “Tekfir Dinin
Aslındadır” sözünü bulamayınca ulemanın kâfirleri tekfir
etmek için söylemiş oldukları sözleri delil olarak kullanmaya
başladılar. İşte bu kullandıkları sözlerden bir kaçı İmam Ebu
Hanife rahimehullah gibi âlimlere nispet edilen sözlerdir.
Bunların çelişkilerinden birisi de şudur. Onlardan bir
kısmı İmam Ebu Hanife rahimehullah’ın “Allah arştadır ancak
arş yerde midir gökte midir bilmiyorum diyen kimse kâfir
olur” sözünü nakledince “Ebu Muti' bin Abdillah el-Belhi
yalancı biridir. Dolayısıyla ondan nakledilen haberler kabul
edilmez derler!” Ancak aynı Ebu Muti’den nakledilen bu sözü
tereddütsüz kabul ederler. Bu da aslında onların hakkı
aradıklarına değil nefislerine tabi olduklarına ayrı bir kanıttır.
Zira hakkı arayan kimse her konuda olduğu gibi bu konuda da
tutarlı olmak zorundadır.