يلدب
ّ
لاإ تبثي لا ،ىلاعت لله قّ ح
ّ
ل يعرش مكحُ ريفكتلا
1
4
(Ravi Ebu Muti’ diyor ki) Bir kimse kâfiri kâfir olarak
bilmem, derse? Diye sordum. - (Ebu Hanife) O da onun
gibidir, dedi. -Eğer kâfirin son gideceği yer neresi olduğunu
bilmem derse? Diye sordum. -O, Allah'ın kitabını inkâr etmiş
ve kâfir olmuş olur, dedi.”
119
İşte bu kaide bunun için konmuştur. Yoksa dinin aslı
tekfirdir görüşü için söylenmiş bir söz değildir. Zaten ulema
genelde bu kaideyi şu zikredeceğim ve benzeri ayetlere
dayandırarak illetini beyan etmişlerdir.
نَ و
ُ
ر
ِ
ف
َٰ
َ
ك
ْ
لٱ
َّ
لا
ِ
إ
ٓ
اَن
ِ
ت
َٰ
َ
يا
َٔ
ـ
ِ
ب ُد
َ
حجْ
َ
ي ا
َ
م
َ
و
“...Bizim ayetlerimizi kâfirlerden başkası inkâr
etmez”
120
Ebû’l Huseyn el-Malati el-Askalani eş-Şafii
(Rahmetullahi Aleyh) (v. 377) “et-Tenbih ve’r Redd” adlı
eserinde şöyle demiştir:
في شك من أن بينهم اختف لا جميع أهل القبلة
لأ له إيمان لا في الكفر الشاك ن لأكافر فهو كافر
إيمان من كفرا يعرف لا نه
119
6 Bkz. İmamı Azamın Beş Eseri, sf. 40 ve devamı Marmara İlahiyat
yay.
120
Ankebut suresi, 47