يلدب
ّ
لاإ تبثي لا ،ىلاعت لله قّ ح
ّ
ل يعرش مكحُ ريفكتلا
1
4
Bu kaideyi Şeyhûlislâm Muhammed bin Abdulvehhab
(Rahmetullahi Aleyh) ise İslam’dan çıkmaya sebep olan
meselelerle alakalı yazmış olduğu “Nevakid’ul İslam” adlı
risalesinin üçüncü maddesinde şöyle nakletmektedir.
من لم يكفر المشركين، أو شك في كفرهم،
أو صحح مذهبهم، كفر إجماعا
“Kim, müşrikleri tekfir etmez veya onların küfründe
şüphe eder, ya da onların görüşlerini doğru kabul ederse icmâ
ile kâfir olur”
124
Kâfiri tekfir etmeyen kimsenin küfrünün illeti/sebebi;
bir nassı yalanlayanla ya da İslam şeriatının bir emrini inkâr
eden kimsenin küfrünün illeti/sebebiyle aynıdır. Bu iki kimse
de Allah telanın ayetlerini inkâr etmiştir.
Dolayısıyla bu kimseler selefin; “Kim şu sözü söylerse
kâfir olur” gibi sözleri işitince bu tür sözleri söyleyen herkesin
kâfir olacağını düşünmüşlerdir. Oysa tekfirin şartları ve
engelleri vardır. Muayyen bir şahısta bunlar olmayabilir. İşte
bu kimseler, bu konu üzerinde hiç düşünmemişler, kafa da
yormamışlardır. Ulema bundan dolayı şöyle sahih bir kaide
koymuştur.
124
Ed-Durar’us Seniyye, 10/91 ayrıca “icmâ ile...” ibaresi olmaksızın
aynı eser 2/361