يلدب
ّ
لاإ تبثي لا ،ىلاعت لله
ّ
قح
ّ
يعرش مك
ُ
ل ح ريفكتلا
1
ْ
و
َ
ل
َ
و
َ
ءا
ٓ
كَ ُّب شَ
َ
لَ ر
َ
ع
َ
ج
َ
ل
َ
سا
َّ
نلا
ً
ة
َّ
م
ُ
ا
ً
ة
َ
د
ِ
حا
َ
و
َ
لا
َ
نَ و و
ُ
لازَ
َ
ي
نَ يف۪
ِ
ل
َ
ت
ْ
خ
ُ
م
َّ
لاِا
ْ
ن
َ
م
َ
م
ِ
ح
َ
ر
َ
كُّب
َ
ر
َ
ك
ِ
ل
َٰ
ذ
ِ
ل
َ
و
ْ
م
ُ
ه
َ
ق
َ
لخَ
ْ
ت
َّ
م
َ
ت
َ
و
ُ
ة
َ
م
ِ
ل
َ
ك
َ
ك
ِ
ب
َ
ر
َّ
ن
َٔ
ـ
َ
ل
ْ
م
َ َ
لا
َ
م
َّ
ن
َ
ه
َ
نَ ج
ِ
م
ِ
ة
َّ
ن
ِ
ج
ْ
لا
ِ
سا
َّ
نلا
َ
نَ يع۪ و
َ
مجْ
َ
ا
“Rabbin dileseydi insanları bir tek ümmet yapardı.
Ama onlar ihtilaf edip durmaktadırlar. Rabbinin rahmet
ettikleri dışında. Onları bunun için yarattı. Böylece
Rabbinin (şu) sözü tamamlanıp gerçekleşmiştir:
'Andolsun, cehennemi cinlerden ve insanlardan,
(kâfirlerin) tümüyle dolduracağım.”
13
Maalesef şu ahir zamanda ilmin ortadan kalkması ile
cahil kimselerin kürsü sahibi olması sanki birbirinin lazımı
haline gelmiş gibidir. Haddini bilmeyen ve henüz ilimde
kemale ermeyen, yaşı dahi selefin ilim tahsil etmek için
verdiği yıllara ulaşamayan kimseler, çok büyük meselelere
girmişler ve insanların kanları ve malları hususunda fetva
vermeye başlamışlardır.
Bu kimseler tağutları Allah’ın indirdikleriyle
hükmetmediklerinden dolayı tekfir ederken bir yönden de
Allah’ın ve Resulünün sallallahu aleyhi ve sellem söylemediği
şeyleri ileri sürerek farkında olmadan kendileri tağutların
konumuna düşmüşlerdir. Şu fark var ki, bunlar söylemiş
13
Hud suresi, 118- 119