يلدب
ّ
لاإ تبثي لا ،ىلاعت لله قّ ح
ّ
ل يعرش مكحُ ريفكتلا
1
5
olarak kabul etmiştir. Ve maksat dinin aslının kemalidir. Zira
nasıl ki imanın kemali için oruç, hac, zekât gibi amelleri
yapmak gerekirse, dinin aslının kemali içinde bunların
hepsinin bir arada olması gerekir. Bu ise dinin aslının lazımı
olan tekfirin de buna dâhil olması ile gerçekleşir.
Aynı zamanda şeyhin zikretmiş olduğu bu sözlerin
hepsi aynı seviyede değildir. Mesela davet esnasında
müşriklere sert davranmak dinin aslından değildir. Çünkü şeyh
bu sözünde müşriklere sert davranmayı da saymıştır. Eğer bu
kalıptaki sözlerin hepsi aynı seviyede olmuş olsaydı bunu da
dinin aslından saymamız gerekirdi. Aynı zamanda bu söz için
bazı ayetlere aykırı da denilebilir. Allah subhanehu ve Teâla
şöyle buyurur.
ٱ
ْ
ذ
ٓ
ا
َ
ب
َ
ُ ه ه
َّ
ن
ِ
إ
َ
ن
ْ
و
َ
ع
ْ
ر
ِ
ف
َٰ
ى
َ
ل
ِ
ۥ إ
َٰ
ىَغ
َ
ط
ُ ه
َ
ل
َ
لاو
ُ
ق
َ
ُ ه ۥ ف
َّ
ل
َ
ع
َّ
ل ا
ً
ن
ِ
ي
َّ
ل
ً
لا
ْ
و
َ
ۥ ق
َٰ
ىشَ
ْ
خ
َ
ي
ْ
و
َ
أ
ُ
ر
َّ
ك
َ
ذ
َ
ت
َ
ي
““Firavun’a gidin. Çünkü o azmıştır. Ona
yumuşak söz söyleyin. Belki öğüt alır yahut korkar.”
130
Aynı şekilde kitap ehli ile de en güzel şekilde
mücadele edin demiştir.
Allah subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur.
130
Taha suresi, 43- 44