يلدب
ّ
لاإ تبثي لا ،ىلاعت لله قّ ح
ّ
ل يعرش مكحُ ريفكتلا
1
5
gerekmez. Mesela Allah subhanehu ve Teâla şöyle
buyurmuştur.
َ
ى
ِ
ب
َ
ر
َ
م
َّ
ر
َ
ح ا
َ
م
َّ
ن
ِ
إ
ْ
ل
ُ
ٱ ق
َ
ش
ِ
ح
َٰ
َ
و
َ
ف
ْ
ا ل
َ
م
َ
و ا
َ
ه
ْ
ن
ِ
م
َ
ر
َ
ه
َ
ظ ا
َ
م
َ
و نَ
َ
ط
َ
ٱ ب
َ
م
ْ
ث
ِ
ْ
لْ
َ
ٱو
َ
ى
ْ
غ
َ
ب
ْ
ل
ِ
رْي
َ
غ
ِ
ٱ ب
ِ
ق
َ
ح
ْ
ل
ِ
ب
۟
او
ُ
ك
ِ
ر
ْ
ش
ُ
ت ن
َ
أ
َ
ٱ و
ِ
َّ
ا للَّ
َ
م
ِ
ه
ِ
ب
ْ
ل
ِ
زَنُي
ْ
م
َ
ى ۦ ل
َ
ل
َ
ع
۟
او
ُ
لو
ُ
ق
َ
ت ن
َ
أ
َ
و ا
ً
ن
َٰ
َ
ط
ْ
ل
ُ
ٱ س
ِ
َّ
نَ و للَّ
ُ
م
َ
ل
ْ
ع
َ
ت
َ
لا ا
َ
م
“De ki: Rabbim, sadece fuhşiyatı, onun açık ve gizli
olanını, günahları, haksız yere isyanı, haklarında hiç bir
delil indirmediği şeyleri Allah ́a ortak koşmanızı ve Allah
hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi
yasaklamıştır.”
133
Ayette görüldüğü gibi Allah Teâlâ şirki, açık ve gizli
çirkin işleri, günahı, haksız saldırıyı birlikte zikretmiştir. Oysa
bunların her birinin hükmü farklı farklıdır. O halde ulemanın
bir cümlede zikrettiği sözlerinde farklı hükümleri kaçınılmaz
olur.
Oysa bu kimselerin mantıklarına göre ayette zikredilen
meselelerin hepsinin hükmü bir olması gerekir. Bu durum
sadece Allah Teâlâ’nın sözleri üzerinde araştırılması ve dikkat
edilmesi gereken bir husus değildir aynı şekilde âlimlerin
sözlerinde de aynı dikkat gösterilmeli ve sözlerin aynı
hükümde olmadığına iyice özen gösterilmelidir. Âlimlerin
133
A’raf suresi, 33