يلدبّ
لاإ تبثي لا ،ىلاعت لله قّ حّل يعرش مكحُ ريفكتلا18- Risaletten önce dinin aslını gerçekleştirmeyen bir
kimse hem dünya hem de ahiret hükmü açısından müşrik ve
kâfir olmasıdır. Ancak azaba gelince; bu kimselerin gerek
dünyada gerekse ahirette azaba uğraması risalet hüccetinden
sonradır. Dinin aslını gerçekleştiren kimselere gelince bu
kimseler Hanif birer Müslümandır.
- Risalet hüccetinden sonra dinin aslını gerçekleştiren
bir kimse risaletle gelen haberlere de itikad edip amel
etmedikçe Müslüman olamaz. Risalet ulaştıktan sonra bu
kimseyi gerçekleştirmiş olduğu iman kurtarmaz.
- Risalet hücceti ulaştıktan sonra cahiliye döneminde
de dinin aslını gerçekleştirmeyen müşrik ve kâfirler hem
dünayada hemde ahirette ebedi azabı hak eden kâfir ve
müşriklerden olur. Artık bunlar için fetret dönemindeki
kimselerin hükmü geçersiz kılınır. Çünkü bunların mazeretleri
ortadan kalkmış artık ahiret açısından de ebedi azabı hak eden
kâfirler olmuşlardır.
- Şeriatların değişmesi ile dinin asılalrı kesinlikle bir
değişikliğe ve yeniliğe uğramaz. 3. Maddede dinin aslı nesh
kabul etmez demiştik. Tüm Resuller bu aslı yerine getirmiş ve
kavimlerini buna çağırmıştır. Ancak Allah’ın gönderdiği
Peygamberlerine verdiği şeriatler muhtelif olabilir. Zira şeriat
nesh kabul eder. Bunu taabbudi olarak ortaya koyan da
ortadan kaldıran da Allah subhanehu ve tealadır.
Risaletle Beraber Şer-i Ahkâmdaki Dikkat Çeken
Hususlar