يلدب
ّ
لاإ تبثي لا ،ىلاعت لله قّ ح
ّ
ل يعرش مكحُ ريفكتلا
1
9
girer ve terk eden kimse kâfir olur. O halde tekfirin şer'i bir
hüküm olarak hem vacip olup hem de imanın aslına dâhil olan
bir yönü bulunmaktadır.
Bu incelikleri bilmeyen ve bu bilgilerden mahrum olan
kimseler ise kişileri "Tekfir dinin vaciplerindendir" dedikleri
için tekfir etmektedirler. Oysa onların usul yönünden bir
çelişki içerisinde olduklarını da yukarıda ortaya koymuş
olduk.
O halde her kim bu konuda ulemaya muhalefet eder ve
ittifak ettikleri bir şeye aykırı görüş beyan ederse o görüş şaz
bir görüş olarak kalmış olur. İşin ilginç yanı şu ki, ilmin
fıkhını kavramayan kimseler bununla Müslümanların kanlarını
mübah, mallarını ganimet kılmak isterler. İbni Teymiye’nin ve
Keşmiri’nin bu konudaki sözleri yukarıda geçmişti.
Ve böylece Allah’ın inam ve ihsanı ile bu risalemizi
de tamamlamış olduk. Bu risalemizi Müslümanlara faydalı
kılmasını Allah subhanehu ve Teâla’dan niyaz ediyorum.
Bu risalede bulunan her doğru Allah’ın bir lütfu ve
inayeti iledir. Kastımız olmadan yapılan her yanlış da
nefsimizden ve mel’un olan şeytandandır.
Bu risalemiz muasır bir mesele olan ve dinin aslı gibi
azim bir mevzuya raci olduğundan kardeşlerimizden
istirhamımız; eğer bir hataya vakıf olurlarsa tarafımıza hüsnü
niyyetle bildirmeleridir.
Allah subhanehu ve Teâla bizlere de sizlere de rahmeti
ile muamele etsin ve bizi kıyamet günü utanılacak her türlü