يلدب
ّ
لاإ تبثي لا ،ىلاعت لله
ّ
قح
ّ
يعرش مك
ُ
ل ح ريفكتلا
3
( ِهذَِه
ْ
ن
ِ
م
ٌ
د
َ
ح
َ
أ ي
ِ
ب
ُ
ع
َ
مسْ
َ
ي
َ
لا ِهدِ
َ
ي
ِ
ب دٍ
َّ
م
َ
ح
ُ
م
ُ
س
ْ
فَن يذِ
َّ
لا
َ
و
ْ
ن
ِ
م
ْ
ؤُي
ْ
م
َ
ل
َ
و
ُ
تو
ُ
م
َ
ي
َّ
م
ُ
ث
ٌّ
ي
ِ
نا
َ
ر
ْ
صَن
َ
لا
َ
و
ٌّ
يدِو
ُ
ه
َ
ي
ِ
ة
َّ
م
ُ
ْ
لأا
را
َّ
نلا
ِ
با
َ
ح
ْ
ص
َ
أ
ْ
ن
ِ
م
َ
نا
َ
ك
َّ
لا
ِ
إ
ِ
ه
ِ
ب تُ
ْ
ل
ِ
س
ْ
ر
ُ
أ ي
ِ
ذ
َّ
لا
ِ
ب
وفي صحيح مسلم ( 153 )
"Muhammed'in canı, elinde olan Zât'a yemin olsun
ki; bu ümmetten Yahudi veya Hristiyan herhangi bir kimse
beni duyar da, sonra benimle gönderilen dine inanmadan
ölürse, mutlaka cehennem ashâbından olur!"
33
Dinin Aslında Cehalet Mazeret midir?
Aslında kelam ve bazı ulemanın kitaplarında aklın
kişiyi mükellef kılıp kılmadığı “Et-Tahsinu ve’t-Takbihu’l
Akl” (Güzel ve çirkini akıl ile bilmek) adı altında ehl-i sünnet
ve diğer bazı Mutezile gibi bid’atçı fırkalar arasında
tartışılmıştır. Bizim burada söylemiş olduğumuz şeyler ehl-i
sünnetin cumhurunun kabul ettiği şeylerdir.
Öncelikle şunu bilmek gerekir ki, dinin aslında cehalet
asla mazeret değildir. Bu konuda dünyanın en ücra köşesinde
yaşayanla, en maruf yerinde yaşayan, okuma yazma bilenle,
ümmi olan, medeni olanla bedevi olan arasında hiç bir fark
33
وفي صحيح مسلم ( 153 ) Müslim, İman: 70 , no: 153