يلدب
ّ
لاإ تبثي لا ،ىلاعت لله
ّ
قح
ّ
يعرش مك
ُ
ل ح ريفكتلا
4
Tekfirin dinin aslından olduğu yerler olduğu gibi
imanın aslından, vaciplerinden ve müstehaplarından olduğu
yerlerde vardır. Dinin aslında cehalet, te’vil vs gibi tekfirin
mevanileri mazeret değildir. Ancak diğer hususlar da bunlar
şartları ve gerekleri yerine gelince tekfirin mevanilerinden
sayılmıştır.
İşte Harici zihniyetli kimselerin anlamadığı nokta tam
da burasıdır. Zira onların hadislerde gelen en belirgin
özellikleri delillerin fıkhını kavrayacak basiretten yoksun
olmalarıdır. Oysa İslam uleması her şeyde olduğu gibi bu tür
iman ve küfrü ilgilendiren şeylerde de kılı kırk yararcasına her
şeyi irdelemişlerdir.
Eski Hariciler imanı bir bütün olarak gördüler, imanın
aslından, vaciplerinden ve müstehaplarından olan kısımların
ayrımına gitmediler. Ve böylece günah işleyen herkesi tekfir
ettiler. Muasır Neo Hariciler ise tekfirin hepsini aynı seviyede
gördüler ve bu işin fıkhına inmediler. Bundan dolayı da
muvahhitleri sanki kâfir ve müşrikleri tekfir etmekten
kaçınıyormuş gibi; “müşrikleri tekfir etmiyorlar” diye tekfir
ettiler!
Oysa bu bir iftiradan ibarettir. Biz Kur’an ve sünnetle
Allah ve Resulünün tekfir ettiği herkesi tekfir etmekteyiz.
Ancak onlar bizi, bu taksimlendirmede biz kendilerinin
görüşlerine muhalif olduğumuz için tekfir etmektedirler.
Yoksa müşrikleri tekfir etmediğimizden dolayı değil. Böylece
de onların hevalarına uydukları ortaya çıkmaktadır.
Oysa tekfirin de kısımları olup bazen kişilerin mazur
kabul edileceği şeyler ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda