يلدبّ
لاإ تبثي لا ،ىلاعت لله
ّقحّيعرش مك
ُل ح ريفكتلا5kumar, yalan, içki gibi üzerinde ittifak edilen haramları helal
kılar ya da haramlığını inkâr ederse kâfir olur. Bu kimseleri
tekfir etmek imanın aslına girer. Çünkü yapılması emredilen
bu amelleri işlemek imanın vaciplerinden; inkâr etmek ise
imanın aslını bozan küfür şubelerindendir.
Aynı şekilde Şari Teâlâ’nın yasakladığı masiyetleriişlemek haramlardan; haram olduğunu inkâr etmek ise imanın
aslını gideren küfür şubelerindendir.
İşte böylece dinin aslına taalluk eden şeyler ortayaçıkmış oldu. İmanın aslından olan tekfir ile vacibinden olan
tekfiri ayırmamızdaki sebep ulemanın imanı tasnifindeki
lafzına sadık kalmak için verilmiş bir ayrımdır. Yoksa hüküm
bakımından imanın aslına taalluk eden şeyleri terk ve inkâr
edenlerin tekfiri ile vaciplerinden olan amelleri inkâr edenlerin
tekfiri aynı seviyede olup bu kimseleri tekfir etmek vacip,
bunları tekfir etmekten geri durmak ise küfürdür.
O halde buradaki ayrım hüküm bakımından değil lafızbakımından bir ayrımdır.
Hatta Kur’an ve sünnette sabit olarak bildirilen şeyleriinkâr edenlerin tekfiri aynı seviyede olup onları tekfir etmek
imanın aslına dâhil olan tekfirdir. Tıpkı tağutların tekfir
edilmesinin imanın aslından olması gibi.
Her kim bunları tekfir etmekten geri durursa o kimseimanın aslını bozduğundan dolayı, kendisinin tekfir edilmesi
vacip olan bir kâfir olmuş olur.