يلدبّ
لاإ تبثي لا ،ىلاعت لله
ّقحّيعرش مك
ُل ح ريفكتلا8Tarifler içerisinde mutabakat ve tazammun delaleti
muteberdir. İltizam delaleti ise diğerlerine nazaran muteber
kabul edilmemiştir. Çünkü delalet etmiş olduğu şeyin alt ve
üst sınırı yoktur. Mahdut (sınırlı) ve mahsur (kısıtlı) değildir.
Bir şeyin lazımı olan bir şey başka bir şeyin lazımolmasını gerektirir. Bu da kısır bir döngü içerisinde döner
durur. Dolayısıyla bu sonlandırılamaz ve bu konu ölçü altına
alınamadığı gibi hiçbir sınır da konulamaz. Bu nedenle bir
lafız; sonu gelmez ve sınırlandırılamaz anlamlar taşır, bu ise
müstehil/imkânsızdır.
Dinin AslıBu fıtri olarak da böyledir. Sokaktaki bir kimse ateistolmadığı müddetçe Allah’ı bilir, ikrar eder, ibadetlerin O’na
yapılacağını da ikrar eder, putlardan da beri olduğunu söyler,
Allah’tan başkasına tapanların putperest olduğunu da söyler.
Ancak kavram olarak onların tekfirine gelince durur ve der ki;
“Ne biliyorsun onların arasında da iyi insanlar vardır!” Eğer
tekfir fıtri bir bilgi olmuş olsaydı Allah’ın varlığını
kabullenmekte ve sadece ona ibadet etmekte zorlanıp şüphe
etmediği gibi bunu kabullenmekte de zorlanmaz ve onları
tekfir etmekten geri durmazdı.
Sokak röportajı yapan kimseler bu dediklerimizinaynen vaki olduğunu görecektir. Çünkü kişiler fıtri olarak
Allah’ı ikrar ederler. Hatta müşrikler bile Allah’a ibadet