Microsoft Word - PROF. DR. NÄ°YAZÄ° KAHVECÄ° FELSEFE MAKALELERÄ°.docx

(Arzum) #1

formalite icabı yani özsüz sadece biçimleriyle yapmanın sonuç üretmesi
düşünülmez.


“Biçimsel din, insan tarafından imal edilmiş dindir.”


Yapısalcı formalizm; biçimcilik, şekilcilik demektir. Biçimcilik; özü ve içeriği
yeterince önemsemeden yalnızca biçim üzerinde durmak, biçime ağırlık
vermektir. Şekli, biçimi özden üstün tutar. İbadetlerde fiziksel biçimci olmak,
materyalizmdir.


İdealizm/Normalizm
İdealizm; varlığı bir nesne değil, fikirlerle algılayan felsefe disiplinidir, aynı
zamanda normculuktur. Normculuk; değercilik ve fikircilik yani idealizmdir.
Gerçekliğin temelinin, fikir olduğuna inanır. İdeler bireyseldir. Bireyden bağımsız
idea olamaz. İşleri fikirlerle ve sonuç üretmek için yapmaktır. İstenen sonucu
doğurmaya endeksli olarak işleri normların gerektirdiği gibi yapmaktır. Kuran’ın
Allah’la ilişkide formalist değil, idealist ve normalist olduğu görülür. İdesel ilişki,
kişinin, bedenini ve kendisini aşıp Allah’la nihai ilgili olmasıdır. Zihinsellik
idealizmdir. Hakikatten zihinsel bağ, bireysel sübjektiftir; herkes kendi zihinsel
algısına göre bağ kurar. Zihinsel bağ kurmanın bir tane çeşidi olamayacağından
tek biçimi olamaz. Dolayısıyla tanrı ile bağ kurmak rölatiftir.


“Kuran’ın zihinsel-idesel ibadet anlayışı, idesel-Tanrı anlayışıyla tutarlılık
arz eder.”


Allah’la Logos, Cogito İlişki
Kuran, hazır bulduğu mevcut müesses bedensel ritüelleri devralır. Ancak bunları,
hedefine ulaşmada ilk baştaki ön gereklilikler olarak kullanır. İlk başta, Kuran’ın
tanrısı Allah’a inanmayan ama bu ritüellere alışık insanlar, bu var olan ritüellerle
Ona inanmaya ve Onun hakkında içsel bir kanaate ulaşmaya başlatılırlar. Bu
ritüelleri, zihinsel iletişimi üretmeleri için egzersizler olarak görür. Asıl amaç,
Allah’la iletişimin, akılla (logos) ve düşünmeye dayalı (cogito) içsel ve zihinsel
olmasıdır. Nitekim Allah’ı kavramada aklı ve düşünmeyi kullanmayı emreden
yüzlerce ayet vardır. Böylece Kuran, Allah’la iletişimde bedensellikten zihinselliğe
geçirerek toplumu dinsel yeniden üretmek istemiştir.


Kuran, geldiği dönemdeki mevcut ve müesses bedensel ibadetlerin, zihinsel bir
varlık olan Allah’la ilişki kurmada o devirde dahi çağdışı kaldıklarının farkında idi.
Çünkü Tanrı ile bedensel ilişki, antik akıl çapının ürettiği arkaik ilişki kurma biçimi
idi. Bu nedenle kendi tanrısı Allah’la, bedensel-formel ilişki kurma anlayışını
sonlandırmayı, yerine zihinsel-idesel bağ kurmaya geçmeyi hedeflemiştir.
Kuran’da kişinin tanrısı ile arasındaki ilişkisi zihinsel-düşünsel ilişkidir. İlişkiyi
zihinselleştirme amacı nedeniyle namaz, oruç, kurban ve hac gibi ibadetlerden
söz eden ayetlerin sonlarında hep “Allah’la zihinsel ilişki (Allah’ı anma)” kurmanın
daha önemli ve değerli olduğunu vurgular. Kıblenin önemsizliğini anlatan
ayetlerde görüldüğü gibi, asıl önemli olan eylem, bedenle yapılabilen kıbleye
dönmek değil, zihinsel işlemle üretilen erdem (takva)dir. Kişinin Allah’la olan
ilişkisini zihinselliğe taşımak, bedensel ibadetleri tedricen sonlandırmak
istemektir.


“Kuran’ın dini fiziksel, mistik ve duygusal değil, tamamen zihinsel,
düşünsel, ideseldir.”

Free download pdf