Dinin zihinselleşmesi, insanlığın beşeri düşünüşünün gelişimi ile ilgilidir. Ve
Kuran’ın bin beş yüz yıl önce ulaştığı bu aşamaya insanlık çizgisi ancak çağımızda
ulaşmıştır. Bu nedenle Batı’da çağımızda ulaşılan Protestanlığın ilk kurucusu
Kuran’dır. Dolayısıyla Kuran’ın, çağımızın zihinsel ibadet anlayışıyla uyumlu
olduğu görülmektedir.
“Düşünme işlemi yapmayı zor görenler, ibadetlerin kolay olan bedensel
ifasını severler.”
Tanrı ve Rasyonellik
Felsefeye göre insan, biyolojik yani hayvansal ve lojik yani hümünal yapıdan
oluşur. Beden doğanın hayvansal, zihin ise insanın hümünal ürünüdür. Kuran,
ayetlerden anlaşıldığı üzere, Tanrı ile hayvansal duygusal pathos ilişki istemiyor.
Onun yerine beşeri, hümünal rasyon/logos ilişkisi ister. Çünkü Tanrı rasyonel bir
varlıktır. Tanrıyla zihinsel bağ kurmak, Tanrıyı rasyonel varlık görmektendir.
Çağımızda artık gerçek ile rasyonellik birbirinden ayrılamaz olmuştur.
Rasyonelliğe geçilen çağımızda Tanrı ve ibadetler dâhil her şey rasyonel olmak
zorundadır. İbadet adı altında insanları bedensellikte bırakmaya çalışmak, onları
binlerce yıl önceki aşamada bırakmaktır.
“Gerçek olan rasyonel, rasyonel olan gerçektir.” Hegel
“Çağımızın insanı, rasyondan ibarettir. Modernizmin tanrısı da rasyonel
bir ilkeden başka bir şey değildir.” Paul Tillich
Rasyonel zihinsellik arttıkça dinde ibadet ve törenlerle birlikte sihirsel öğeler,
gizemler ve şifreler azalmaktadır. İnsanlığın her çağdaki en büyük tehdidi, yeni
çağ olmuştur. Yeni çağlar, kendilerine uyum sağlayamayan toplumları hep yok
etmişlerdir.
KURAN’IN KULLANDIĞI FELSEFİ YÖNTEMLER
Kuran’ın özünü anlayabilmek için öncelikle onun ifade üslubunu ve kullandığı
felsefi disiplinleri tanımak gerekir. Biz, Kuran’ın nasıl çalışılmasına dair bir metot
göstermek amacıyla Kuran’da tespit ettiğimiz bu üslupların ve disiplinlerin
bazılarını ortaya koyacağız. Kuran, üslubu gereği, onun asıl önemli olan
paradigmasını ayetlerin son cümlelerinde ortaya koyar. Son cümleden önce
söyledikleri, sonuçlar için dayanaklardır. Onun hedefi için dayanakların önemi
yoktur.
Sinestezi ve Metonimi
Kuran, felsefenin sinestezi ve metonimi yöntemlerini kullanır. Sinestezi; bir
konunun bir başka konuyla birleştirilerek betimlenmesidir. Yüksek bir konunun,
düşük bir kültürün karışımı haline getirilişidir. Farklı tiplerdeki söylemleri daha
belirgin kılmak için bunların karıştırılmasıdır. Asıl konuyu dolaylı bir biçimde
sunmaktır. Kuran, sinestezi yöntemini şöyle kullanır: Fiziksel ibadet konusunu
zihinsel ibadet konusu ile birleştirip birbiriyle karıştırarak asıl konusu olan ibadeti
zihinsel betimleyerek sunar. Metonimi; bir şeyin bir parçasının, o şeyin
bütününün yerine konmasıdır. Kuran, ibadetlerle ilgili ayetlerin sonlarında
“sakınma”, “takva”, ve “anma” gibi parçaları zikrederek, ibadetlerin zihinsel
bütününe dönüştürür.
Yapı sökümcülük/Yapısalcılık