Microsoft Word - PROF. DR. NÄ°YAZÄ° KAHVECÄ° FELSEFE MAKALELERÄ°.docx

(Arzum) #1

“Namaz kullanılarak, bir monarka tabiiyet eğitimi verilen insanlarla
demokrasi uygulanamaz, ancak şeyhlik sistemi uygulanabilir. Çünkü
Tanrıya diye verilen bu eğitim, insana devredilir.”


Bedensel ibadet, Tanrı’yı, bir nesneye dönüştürerek kişinin kendi amacı
doğrultusunda kullanmaktır. Fiziksel ibadet, Tanrı’yı fiziğin içerisinde görmektir.
Mekandan münezzeh olan Tanrı’ya mekan ve zemin belirlemektir.


Kuran ve Hadis
Düşünme işlemi yapamayanlar, dini, zihinci olan Kuran’dan öğrenmeyi
istemezler. Bu kişiler üstelik Kuran’ı yadsırlar ve ondan hiç ayet okumazlar.
Kuran yerine hadisleri tercih ederler. Çünkü dini, fiziksel olarak algılayanlar ve
Kuran’a aykırı olarak fiziksel din üretmek isteyenler Kuran’a aykırı çok sayıda
hadis uydurmuşlardır. Kuran’da ana hatları verilmeyen bütün dinsel
düzenlemeleri içeren hadisler uydurma olmak zorundadır. Bunlardan biri
ibadetlerin fiziksel biçimleridir. Şayet ibadetlerin biçimiyle ilgili ayet yoksa o
konudaki hadisler uydurmadır. Kuran için önemli olsaydı, ibadetlerin biçimlerine
değinen mutlaka bir tane ayet olurdu. Sahih hadisleri uydurma olanlardan ayırma
kriteri şudur:


“Hadisler, mutlaka Kuran’da ana hatları belirtilen bir konunun tefsiri
olmak zorundadır. Kuran’da çerçeve paradigması belirtilmeyen bir
konuyu düzenleyen hadisler uydurmadır.”


Aksi takdirde uydurma hadisleri ayırt etmek mümkün değildir.


TÜRKİYE’NİN İBADET TİPİ


“Türkiye’nin bugünkü dini, bedenseldir.”


Türkiye, entelektüel tarih sahnesine çıkmada çok geç kalmıştır. Bu nedenle
entelektüelliğin her alanında olduğu gibi, din alanında da insanlığı geriden
izlemektedir. Arkaik Yahudilik ve Hıristiyanlığı izleyerek, Kuran’ın konseptine
aykırı olan Allah’la ilişkiyi zihinsel değil, fiziksel algılamakta ve uygulamaktadır.
Böylece İslam’ı Arkaik Yahudiliğe ve Hıristiyanlığa benzetmektedir. Dini, hala
bedenle uygulamaktadır.


“Bugün Türkiye’de yaşatılan din, zihinsel özcü değil, devletçiliğin diktesi
formel dindir.”


Türkiye, ilköğretim, lise, imam-hatip, Kuran kursları ve üniversite gibi eğitim
sisteminin bütününde gerçek dinin felsefesi ile alakası olmayan düşünmeye ve
yeniliğe kapalı, kafaları donuklaştıran uydurma birkaç sayfalık kaportasal din
eğitimi veriyor. Ve bu din, son din algısı olarak kabul ettiriliyor. Bu din algısıyla
yetişen nesiller, felsefi ve bilimsel gelişmeye çok kapalılar ve onun önünde engel
fonksiyonu görüyorlar. Toplumun geleceği heba ediliyor.


Türkiye’nin Kafa Katmanı
İnsanlık, 18. asırdan sonra fiziksellikten zihinselliğe geçmekle işler koldan kafaya
geçmiştir. Osmanlı’nın çöküşünün temel nedeni, asırlarca ihmal ettiği düşünme
işlemini yapmamak neticesinde, işlerini yapmada koldan kafaya geçememesidir.

Free download pdf