Microsoft Word - PROF. DR. NÄ°YAZÄ° KAHVECÄ° FELSEFE MAKALELERÄ°.docx

(Arzum) #1

“Şeyhlik sistemi, kendilerinden olmayanları kafir ilan etme olan “tekfir”
sistemini, tahterevalli sistemine sahip olmasından dolayı kullanır.”
Avam Popülizmi/Din Satma
Bir diğer büyük olmak sistemi avam popülizmidir. Bu sistem; kişinin avam
tabakası tarafından büyük yapılmayla gerçekleşir. Kişinin kendisinden aşağıdaki
kişilerin yüceltmesi sistemidir. Kendisinin üstünde olanların yüceltmesi sistemi
değildir. O nedenle toplumunun avam tabakasını istismar eder. Din ve etnisite
gibi milletin malını millete satar. Buna, “avam popülizmi” denir. Satacağı
kendisinin özgün hiçbir ürünü ve eseri yoktur. O nedenle şeyh olmak isteyen kişi,
kendisinden üstte olan hiçbir jürinin sınavından geçmek istemez. Filozoflar ve
biliminsanları ise, kendilerinden aşağıda olanlar tarafından yüceltilmek
istemezler. Avam tabakayı dinsellerin oluşturduğu toplumlarda şeyh olmanın en
önemli yolu, halka din satmaktır. Bu yolu genellikle büyük olabilmeyi sağlayan
insani nitelikte büyük işler yapamayıp büyük adam olmak isteyenler kullanır.
Şeyhlikle topluma verilecek servisi veren bir devlet kuruluşu varken, bir kişi
neden şeyh olmak ister? Her şeyden önce şeyh olmak istemek, en azından servis
vereceği alanda, devlete karşı olmak demektir. Peki devlet, neden kendisine karşı
olana izin verir?


BÜYÜK OLMA YOLLARI


Ağzı Kullanmak
Şeyhlik ağızla iş yapma sistemidir. Beşeri kafa ile düşünerek büyük işler
yapamayıp, Allah vergisi (a priori) doğal aygıtlarla büyük adam olmaya
çalışanların sistemidir. Nitekim doğal aygıtlardan sadece ağzı kullanır. Kendisinin
hiçbir fikir ve bilgi ürünleri yoktur. Başkalarının fikir ve bilgi ürünlerini ağızla
satarak büyük adam olur. Özellikle bağırmayı kullanır. Bağırma, insanların
duygularına baskı uygulamaktır. Bu baskı ile insanları egemenlik altına almaktır.
Bu nedenle vaaz vermeyi, Kuran ve ezan okumayı aşırı bağırarak yapar. Bu kişi,
çok yüksek politik, bürokratik, akademik ve ekonomik makamlara gelse de hala
kendisini küçük gördüğünden kendisini ispat etmek için çabalar.
“Türkiye sadece konuşur. Bütün işlerini ağızla yapmaya çalışır. Düşünme
işlemi de ağızla yapılabiliyor olsaydı, onu Türkiye’den daha iyi yapabilen
olmazdı.”
Sözel Şiddet/bağırarak Büyük Olmak
Ezan Okuma Biçiminde Sözel Şiddet
Şeyhlik büyüklüğü hayali büyüklüktür, gerçekle hiç ilgisi yoktur ve gerçek
dünyada tamamen değersizdir. Kafasal büyük olamadığında, doğal aygıtlarla
büyük olmaya çalıştığından mesela ülkenin her yerinde ulusal çapta aşırı uzatarak
ve bağırarak ezan okumakla büyüklük taslar.
Bu büyüklük oral sözlü şiddet uygulamaktır ve bu şiddet çağımız hukukunda
suçtur. Üstelik bütün insanlara sözlü şiddet aşılamasıdır. Ülkede neden çok
miktarda şiddetin varlığı sorulur habire. Bunun cevabını, devlet eliyle ve din
vasıtasıyla günde beş kez ezanla, bir o kadar sayıda da sala ile en az bir milyon
adet hoparlörden ülke çapında toplumsal sözlü şiddet aşılamasında aramak
gerekir. Üstelik minarelerin apartmanlardan uzaklığı beş metre dahi değildir.
Ayrıca bu bağırma, binalarda yankılanarak ses katsayısı aşırı katlanmaktadır. Bu
sözlü şiddet, bütün evlerin içerisindeki daha yeni doğan bebeklere dahi
aşılanıyor. Bu durumdan dindar kişiler de çok rahatsızdır. Şeyhlik sözel şiddetle
var olur. Bağırmak ilkelliktir. İlkel insan, dil adı verilen iletişim aracını bulmadan
önce bağırarak iletişim kurardı. Hayvanlar ve insan bebekleri de halen bağırmakla
iletişim kurarlar. Ezanın okunuş biçimi, insanın konuşmayı icat etmeden önceki

Free download pdf