Microsoft Word - PROF. DR. NÄ°YAZÄ° KAHVECÄ° FELSEFE MAKALELERÄ°.docx

(Arzum) #1

Animal düşünme yapan din adamlarına sahip olması, bir din için en büyük
şansızlıktır.


Bir DİB Başkanı ve dinadamı düşünün; gecenin saat dördünde, apartmanlarla
minare arasında beş metre mesafe var, aniden ve apansız en yüksek sesiyle
bağırarak ve ses seviyesi en yüksek açılmış, ekolu ve stereolu hoparlörlerle
dakikalarca bağırarak ezan okuyor veya okutuyor. Namazla mükellef olmayıp
uyuyan çocukların ürkerek uyanmalarını, yaşlıları, hastaları, hatta ezanın
kendilerine hitap etmediği normal insanları, sesin apartmanlarda yaptığı aşırı
yankının ne denli rahatsız ettiğini düşünmüyor veya düşünemiyor. Böyle din
adamı olan dinin, insancıl bir din olduğuna hiç kimse inanmaz. Çağımızda
düşünmeyen kişi, ne insan ne medeni ne de dindar olabilir. Çocuklar, bu
bağırmadan korktuklarını söylüyorlar. Ansızın bağırarak başlanılan ezan, herkesi
ürkütüyor.


Başında insancıl olmayan bir başrahibin olduğu bir din hangi İslamofobiyi
giderebilir? Şimdi ambulans şoföründen, egzosunu bağırtan sürücüden farkı
olmayan başrahip, onlara nasıl başkalarını rahatsız etmemeyi öğretecek? Zaten
vaazlarda başkasını rahatsız etmemekten söz etmiyorlar. Bağırarak ezan
okumada, başkasını rahatsız etme ve başkasına bundan rahatsız olma özgürlüğü
tanımama hakkını kendinde görmektir. Bu hak, nereden alınıyor? Dinden mi
alınıyor? O zaman dinde de bu hastalıklar var demektir. Aynı şekilde, ibadet eden
kişi, ibadet etmeye giderken ve ibadet ederken başkasını rahatsız etmek hakkına
sahip görür kendisini. Bu ne biçim ibadettir? O zaman dinin, huzur ve sukun
sağladığı iddia edilemez.


ŞİDDET BAKIMINDAN
Oral Şiddet
Başkasını rahatsız etmenin en kötü yolu şiddet uygulamaktır. Bağırmak; baskı,
stres ve gürültü sözlü/oral şiddettir. Oral şiddet; düşman gördüğüne veya
istemediği bir şeyi yaptırmak istediği kişiye baskı uygulamak içindir. Bu toplumda
eline bir imkan geçiren, toplumunu bağırma ile oral dövüyor. Eline siren geçiren
ambulans ve diğer araçların sürücüleri de toplumunu bağırmayla dövüyor.
Bazıları, aracının susturucusunu çıkarıp egzosunu bağırarak baskı ve şiddet
uyguluyor. Düşünme işlemi yapamadığından kafası ile başkalarını etkileyemeyen,
ellerini de kullanıp şiddet uygulayamayan, bağırmakla şiddet uygular.


Bir din düşünün ki; Kuran okunması, vaazları, ezan okunuşu gibi bütün hizmetleri
bağırmakla icra ediliyorsa o ülkede şiddet yaygın olacaktır. Bağırarak ezan
okumak, ülke çapında devlet eliyle yaygın ve örgün sözlü şiddet eğitimidir.
Şiddetin devlet eliyle empoze edildiği bir toplumdan şiddetin sadır olmasından
şikayet etmek çelişkidir ve samimiyetsizliktir. Bu şikayet sonuç vermez. Bu şifahi
şiddet, toplumun alt katmanlarında fiziki şiddete evrilecektir. Doktora, geç geldi
diye ambulansa, itfaiyeye, kocanın karısına, hocanın öğrencisine, trafikte
sürücüler birbirine fiziki şiddet uygulamaları önlenemez. Soruna temelinden
bakmak gerekir, sonuçları ve sonları gidermeye çalışmakla bu hastalık tedavi
edilemez.


Sabahın köründe herkes uykuda iken stereolu ve ekolu hoparlörün ses ayarını
sonuna kadar açıp kendi sesini de avazı çıktığı kadar bağırarak ezan okumak bu
çağda nasıl izah edilebilir? Ezanda oral, sözlü şiddet için kullanılan “Allahu Ekber”
cümlesi, silahla uygulanan fiziksel şiddet için kullanılacaktır. Sözle şiddetin marş

Free download pdf