Mağdur insanlar şükrediyor ki, “güçlü ve aynı zamanda merhametli” bir Türkiye
var bu bölgede. Ve bu Türkiye, ceketini çıkarmış, göğsünü açmış bir şekilde,
küresel sokak kabadayılarına karşı boğuşuyor. Bu boğuşan, mazlumların sahibi
tarihsel İstanbul beyefendisi “Tophane Baba”sını içerideki kişilerin arkadan
vurması en büyük hainliktir.
Sahabe Sistemi
Türkiye, sahabe sistemini uyguluyor. Sahabe sistemi bir şeye sahip olmak değil,
sahip çıkmak sistemidir. İşte Türkiye bunu yapıyor. Türkiye, sayın
cumhurbaşkanımızın mükerreren ifade ettikleri gibi, Suriye’nin bir karış toprağına
sahip olmak değil, bir kişilik dahi olsa mağdur ve mazlum toplumuna sahip
çıkmak için oradadır. Sahabe sistemiyle boğuşan Mehmetçiklerimizi kutluyoruz.
“Sahip olmak emperyalistlik, sahip çıkmak filantropikliktir.”
Akılcı ve Bilimsel Düşünme
Toplumlar, organizmalar gibidirler. Ayak, el, kol ve kafa gibi katmanları vardır.
Her katman kendi görevini yapmak zorundadır. Toplumların kafa katmanı
akademiyadır. Onun görevi, başka organların görevlerine soyunarak sübjektif
yargılama, hüküm verme ve infaz etmek değildir.
Onun görevi; Atatürk’ün Türkiye’ye tanıttığı “akılcı ve bilimsel düşünme”nin ne
olduğunu ve nasıl yapıldığını öğrenmek, bu işlemi yaparak topluma objektif
bilimsel “knowhow” sağlamaktır.