bütün vatandaşlara karşı tarafsız olmayı beceremezler. Hatta kendi dinlerine
mensup olanlar arasında da ayırımcılık yaparlar. Çünkü onlarda taraflılık kavramı
ve bilinci gelişmiştir.
Eşitsizlik
Çağımıza kadarki devirlerde, eşitlik kavramı geliştirilmediğinden dolayı,
ayırımcılığın her türlüsü normal idi. Fakat çağımızda ayrımcılık hem ahlaken çok
kötü görülmekte hem de hukuken yasaktır. Çağımızda siyasal iktidarı elde eden
dinsel iktidarlar hala çağdışı ayrımcılığı ve eşitsizliği uygulamaları da dinden
uzaklaşmaya neden olmaktadır. Çünkü sadece kendilerinin bir avuç insanı,
milletin olan resmi kapital kaynaklarıyla kolay yolla ve haksız kazançla zengin
olmakta, diğerlerini oluşturan büyük kesimler geçim sıkıntısı çekmektedirler.
Bütün sektörleri ele geçirmekte ve sadece kendi taraftarları iş bulmaktadırlar.
“Dinsel iktidarların tarafgirliği nedeniyle işsiz kalma korkusu vardır.”
Adalet ve hakkaniyeti uygulayamazlar. Bütün milletin olan devletin nimetlerini
fırsat eşitliği ile bütün millete açmazlar. Bu gibi durumlar, pratik dinin, topluma
öğretilen teorik dinin tam tersi olduğunu gösterir. Bu durum, dine safiyane
inananları dinden uzaklaştırır.
“Dinsel iktidarlar, diğerlerinden daha çok sorumludurlar. Çünkü
yaptıkları her yanlış, dinin insanlar nazarında kredi kaybetmesine neden
olur.”
Tahterevalli ve Asansör Sistemi
Dinsel siyasal iktidarlar, çağımızın asansör değil, eskinin tahterevalli sistemini
uygularlar. Böylece dinin de yasakladığı adam kayırma denilen “nepotizm”
suçunu çok bariz işlerler ve bunu din ile de meşrulaştırırlar. Daha kötüsü
yolsuzluğun bile helal olduğunu meşrulaştırırlar. Meşrulaştırırken de ne tanrıdan
ne de toplumdan çekinirler. Tahterevalli sisteminde; birinin yükselmesi diğerinin
alçalmasına bağlıdır. Fakat asansör sisteminde kişi kendi başına yükselir ve
alçalır; birinin yükselmesi başkasının alçalmasına bağlı değildir. İşte bu
tahterevalli durumu da yeni nesli dinden uzaklaştırmaktadır.
“Çağımız tahterevalli değil, asansör sistemi çağıdır.”
Duyu Organlarına Hitap Etmek
Sembolik ve Folklorik Din
Dinsel iktidarlar, tarih boyunca, hep dinin, toplumlarının çıplak beş duyu
organlarına hitap edecek sembolik unsurlarını uygulayarak dindarlıklarını
meşrulaştırmaya çalışmışlardır. Mesela dinin, çıplak göze hitap eden cezalarını ve
giyimini uygulamışlardır. Kulağa hitap eden ezan ve sala okumayı, namaz
kılmayı, cami ve minare inşa etmeyi uyguladılar. Halk nazarında iktidarlarının
meşruiyetini böyle sağlamaya çalışmışlardır. Bu duyusal sembollerle, haksız
kazanç gibi gayri dini işlemlerini kamufle etmişlerdir. Asırlarca sürdürülen bu
iktidar dini, topluma dinin bu sembollerden ibaret olduğu kanaatini
yerleştirmiştir. Bu çeşit din, iktidar dinidir ve Emeviler tarafından formüle
edilmiştir.
Ezanın Okunuş Biçimi
Son on beş yılda doğanlar, bebekliklerinde ve çocukluklarında aşırı bağırma ile
okunan ezanla ürkerek uyanmaktadırlar. Bu durum, onlarda travma oluşturuyor.
Büyüdüklerinde bu bağırmanın din olduğunu öğrenmeleri, onların dinden nefret
etmelerine neden oluyor. Bu çağda bağırmak medeniyet olarak kabalık, ahlaken