kötü, hukuken suç, dinen haramdır. Yeni nesil, dinin son göstergesi olarak
sunulan ama dünya entelektüel kamuoyunda savunulamayan bu bağırmayı
sahiplenmek istemiyor.
“Duygulara dincilik baskısı uygulamak amacıyla din yasakladığı;
insanları rahatsız edici şekilde hoparlörle yüksek sesli aşırı uzatarak ve
bağırarak ezan ve sala okumak da yeni nesilleri dinden uzaklaştırıyor.”
Dinin Ahlaki Değerlerini İhlal Etmeleri
Haksız Kazanç
Haksız kazanç yollarından biri olan “faiz” yememek üzerinde sözel olarak ısrarla
dururlar ama haksız kazanç yollarından olan rüşvet ve rant yemeyi hep icra
ederler. Kendilerinden olan yolsuzluk suçlularına sahip çıkarlar hatta
cezalandırılmalarını önlerler. Tarih boyunca, dinsel iktidarlarda hep yolsuzluk
şayialarının ayyuka çıkması tesadüf değildir. İktidarların, insanları en çok
etkileyen şeyi, ekonomideki tutumlarıdır.
“Pratik dinsel sistemler; dinsel söylemlerle dinsizliği, ahlaki söylemlerle
ahlaksızlığı kamufle etme sistemleridirler.”
Türkiye’de kişilerin, iktidara gelmek istemelerinin temel nedeninin, milletin olan
devlet nimetleri haksız elde etme sayesinde ekonomik, siyasal ve sosyal sınıf
atlamak olduğu görülmüştür. Aynı şeyi yapan dinsel iktidar sayesinde haksız
kazanç elde etme imkanına kavuşmak ve elde etmek, Türkiye’de dindarlığı
azaltmıştır. Tanrı inançlarının, animal-libidal hazlarına egemen olamadığını
göstermiştir.
“Önemsiz hırsızları asıyor, önemli olanları devlet makamlarına
getiriyoruz.” Ezop (MÖ 6. asır)
Dinsellerin Sahteliği
Siyasal iktidar, kişilerin hakikiliğini ve sahteliğini ortaya çıkaran turnusol kağıdı
işlevini görür. İktidar, kişinin özünü keşf eden ve aşığa çıkaran dedektördür.
İktidara gelene kadar, kendilerini dindar olarak gösterenler, iktidara
geldiklerinde, daha önce söylediklerinin zıddını uygularlar ve böylece
dindarlıklarının sahte olduğunu ortaya çıkarırlar. İktidar, Türkiye dindarlarının
gerçek dindar olmadıklarını açığa çıkarmıştır.
Her tarafı minare, minareleri de onlarca hoparlörle doldurup, başkalarını rahatsız
etmeyi düşünmeden, libidinal-hormonal animal haz duygularını tatmin amacıyla
sesini sonuna kadar açıp bağırarak ezan okuyanların, dünyevi haksız çıkarlar
karşısında dindarlıklarının sahteliği görülür. Hayır ve Cami paralarını yemeleri
şayiaları.
“Halka ver ezanı, al elindeki kazanı.”
Manevi değerleri öldürürler. Dostluk, arkadaşlık gibi manevi değerleri yok
etmeleri. Kişisel ilişkileri, sadece maddi çıkar üzerine kurmaları. Aynı siyasal parti
iktidarındaki bakanların bile, sanki farklı zihniyete sahip partilerin koalisyonu
iktidarıymış gibi, sadece çıkar üzerinde birbirleriyle ilişki kurmaları. Batıda
“ağızları içkili” siyasetçiler yalan söylemezken, “ağızları Kuran’lı” siyasetçilerin
yalan söylemesini kıyaslıyor halk. Halk da Batı’yı tanıyor.
“Neden içkili Batılı ağız yalan sölemiyor da, Kuran’lı Müslüman ağzı yalan
söylüyor?”