Microsoft Word - PROF. DR. NÄ°YAZÄ° KAHVECÄ° FELSEFE MAKALELERÄ°.docx

(Arzum) #1

“Kişi, neden sinyal vermez de korna çalar? Çünkü birinde vermek, diğerinde
çalmak var.”


Homo Dupleks/İki Yapılılık
Homo dupleks; birbirine zıt çift kişililiktir. Alman filozof Habermas (1929-)’ın
kavramıyla ifade edecek olursak; homo dupleks yapı; pragmatik bir çelişki içinde
olmaktır. Çünkü kendi sahip olduklarını iddia edilen etik normları ihlal etmektir.
Kendi topluluğu dışında kalanlara, topluluğunun içindekilerle aynı etik hakları
tanımamaktır. Bu durum, “öz-inkarı” içerir. Zizek bu konuda şu soruları sorar:
Masum sivilleri katleden bir askerin, kendi birliği için hayatını feda etmeye hazır
olması garip değil midir? Esirlerin öldürülmesi emrini veren komutanın, aynı gece
ailesine samimi sevgi hisleriyle dolu bir mektup yazabilmesi garip değil midir? Bu
durum, etik hasletlerle içsel olarak oluşmamaktandır. Etiğin, kişide bir elbise gibi
dış unsur olmasıdır. Pragmatikliğe göre giyilip çıkarılan bir elbise. Homo
dupleksliktir. Homo dupleks kişiden, çıkarına göre her an ahlaksızlık zuhur etmesi
kaçınılmazdır.


Tutarsızlık ve İkiyüzlülük
İkiyüzlü ve fırsatçı bir yapıya sahip olmaktır. Bu yapıdaki kişinin, içsel ve dışsal
yapısı birbirinin tamamen zıddır. Belki de ikisi de aynıdır. Belki de o kişi içeride de
imansızdır. Nitekim fenomenolojiye göre; dışsal yapı, içsel yapıyı gösterir. İçsel
etkileriyle dışsal etkileri aynıdır belki de, belki değil, gerçekte öyledir. Kişi, bir
sisteme giriyor ama onu ihlal ediyor, uygulamıyor. Bu ne demektir?


İÇSELLİK ve DIŞSALLIK
İçsel İnanç ve Dışsal Davranış
İnsan; inançları, hissettikleri, düşündükleri değil, yaptıklarıdır. İnanç; insanın
soyut, eylem ise; somut boyutudur. İnanç, eylemle dışa vurulur. O halde dışa
vurulan şey, asıl inanılan şeydir. İçsel inanç, dışsal davranışta kendini açığa
vurur. Dışsal davranış, içteki asıl inanca dayalıdır. Tanrı’ya inanmak, dışsal
eylemlerle gerçekleşir. İnancının zıddı davranmak, inancı içselleştirmemenin ve
onunla oluşmamış olmanın göstergesidir. Dinsizlik yapan kişinin, Tanrı’ya
gerçekte inancı yoktur.


İçsel ve Dışsal Etki
Bu dünyada bir etkin nedenler düzeni vardır. Etkin nedenler arasında belli bir
sıradüzeni bulunduğu için her bir “nihai etkin neden (causa ultima)”, “dolaylı
nedenden (causa remota)” ve dolaylı neden de bir “ilk nedenden (causa prima)”
dolayı işleve sahiptir. Bunlardan birinin ortadan kaldırılması etkinin de ortadan
kalkmasına neden olur ve bizi Tanrı’ya götürecek yol da ortadan kalkar. İlk
nedenin ortadan kalkması dolaylı ve nihai nedenlerin de yok olması demektir.
Nihai görüngü, insanda ilk neden olan Tanrı inancının yokluğunu gösterir.


İçsel Çatışma
İçsel çatışma; insanın içerisinde bulunan imanı ile arzusunun çatışması ve
arzusunun galip gelmesidir. O kişide animal egoist çıkarlar egemendir. Aslında
içsel bir çatışma içindedir. İmanıyla kendisi arasında bir çatışma. Belki de,
imanları bulunmadığından dolayı böyle bir çatışma da yaşamıyorlardır. Ama
imanının, sınır tanımayan arzusunu frenleyemediği ortadadır. O kişi, öldükten
sonra dirilmeye inanmıyordur aslında. Bu nedenle içerisinde, “Nasıl olsa yok olup
gideceğim, o halde ele geçirebildiğin her şeyi ele geçir, en karanlık arzularına
bırak kendini,” diyordur. Nasıl olsa dünyada iktidardayız, dünya

Free download pdf