Microsoft Word - PROF. DR. NÄ°YAZÄ° KAHVECÄ° FELSEFE MAKALELERÄ°.docx

(Arzum) #1

“Suçun kamuoyunda inkar edilmesi, Tanrı’dan değil, toplumdan korkulduğunun;
gerçek imanın Tanrı’ya değil topluma olduğunun göstergesidir.


Tanrı’nın gözündeki değil, toplumun gözündeki imajlarını kurtarmaya çalışmaktır.


“Bir ülkede akıl ve sanattan çok servete değer verilirse, bilinmelidr ki orada
keseler şişmiş, kafalar boşalmıştır.” Nietzche
İçeriksiz ve Ruhsuz İnsan
Topluma ezan okuyan hocanın, Tecvit ilmine göre uzatılması gereken miktarın
yüz misli uzatarak, kendi başına ibadet yaptığında uzatılması gerekeni yüz misli
kısaltarak okuyan, Kuran’ın “bağırmama” emrine aldırmayıp, halk seviyor diye
kendisini topluma sevdirmek ve çıkar sağlamak için bağırarak okuyan hocanın da
imanı Tanrısal değil, çıkarsal ve toplumsaldır. Böyle kişiye felsefe, “içeriksiz ve
ruhsuz insan” diyor. İçeriksiz ve ruhsuz insanların din adamı olabildiği bir dinin
dışavurumu da, imajı da öyle olacaktır.


“Dinci kişi, Tanrıdan değil, toplumdan ve ekrandan korkar.”


Pasage a lacte
İman ve amel paradoksunu anlamada Lacan’ın “pasage a lacte” adını verdiği izah
bize yardımcı olabilir. Bu, şudur: Konuşmaya ya da düşünceye tercüme
edilemeyen ve hayal kırıklığının dayanılmaz ağırlığını taşıyan dürtüsel eyleme
geçme halidir. Yani imanı, öznenin, içinde bulunduğu kendi yapısının dürtüsel
kalıplarına dökmesidir. Kendisini imanına değil, imanını kendisine uydurmasıdır.
İmanı, hümünallaştırmak değil, animallaştırmaktır.


Cennet
Cennet, tam insanlaşmış kişilerin girebileceği bir yer olduğundan dürüstlük,
dinlerde çok önemlidir. Dürüst yapıya kavuşmayan kişi hayvan kalmış kişidir.
İnsanlaşmamış hayvan kalan kişinin cennete girmesi mümkün değildir. Cennette
hayvanlara yer yoktur. O nedenle orada et yemeği yoktur, sadece meyve vardır.
Dinler, dürüstlüğü, insanlaşmanın göstergesi olarak görürler. Dürüstleşemeyen
insan hem hayvan hem insan gibi zıt yapıları kendisinde barındıracağından,
zıtlıkları içeren oksimoron ve paradoks kişidir. İnsanlıkta da şehirlerde hayvan
beslemek yasaktır. Fakat dürüstlüğün olmadığı şehirde hayvanlık egemen
demektir.


“Şehirlerarası yollara konan “hayvan çıkabilir” levhası aslında dürüstsüzlüğün
egemen olduğu şehirlerin içindeki yollara konmalıdır.”
Hoşgörü ve Hoşgörüsüzlük
Dışlayıcılık, Ötekicilik
Kendi topluluğuna dahil olanları içlemek, dahil olmayan herkesi dışlamak,
ötekicilik yapmaktır. Aynı milletten olup da milletin hepsini kuşatamayıp daha da
kötüsü yabancı ve düşman görüp bir kısmını dışlamakla nasıl tek millet olunabilir
ki! Bu ötekiye, hakkı olan devlet nimetlerini vermemek, sadece kendi topluluğuna
vermek, geçmiş insanının ürettiği sekteryan karaktere sahip olmaktandır.
Geçmişte kalmış bir insan olmaktır.


Eşitlikçilik
Böyle bir özne, çağımızın eşitlikçiliğine daha kendi ülkesinde ulaşamamış, bırakın
tüm insanlıkta eşitlik aşamasına ulaşmasını. Böyle bir özne, sahip olduğu ve
övündüğü dininin eşitlikçi olduğunu nasıl iddia edebilir ki!

Free download pdf