Microsoft Word - PROF. DR. NÄ°YAZÄ° KAHVECÄ° FELSEFE MAKALELERÄ°.docx

(Arzum) #1

Kanun, en yüksek desibelin 80 olmasına izin verirken, en az 200 desibelle
bağırılarak okunuyordu. Resmen suç işleniyor. Hem de kamusal ortak alanda.


“Bu ezan okuyuş biçimi, özellikle yeni nesilleri dinden uzaklaştırıyor.”


Meydanda herkes kulaklarını parmaklarıyla tıkıyordu. Camiye gidenler de
kulaklarını tıkayarak gidiyorlardı. Resmen devlet eliyle, kendi insanına “oral
meydan dayağı” atılıyordu, sözel şiddet ve işitsel işkence uygulanıyordu.
Yabancıya karşı meydan savaşı yapamayanlar, kendi insanına meydan dayağı
atıyordu. Ve bu durum her gün ve günde beş kez tekrarlanıyor. Peki ezan niçin
böyle okunuyor? Amaç nedir? Ama biliyorum ki ileri sürülecek her neden dinen,
hukuken, medeniyeten gayri meşrudur.


“Meydan camilerine özenen mahalle camileri de kendi mahallelerinde aynı sözel
şiddeti ve işitsel işkenceyi uyguluyorlar. Bu şiddet yayılıyor.”


Müslümana Teknolojik Vahşilik
Ezan, İslamın haram yaptığı doğaçlama müzik nağmeleriyle değil, Tecvit ilmine
uygun söylev, söylem ve nutuk şeklinde okunmalıdır. Ayrıca ezan namaz için
okunmalıdır. Libidinal veya siyasal hazlar tatmak için okunamaz. Hele de
Müslüman insanlara şiddet aracı olarak kullanılamaz. Kendi insanını gayri Müslim
mi görüyor ve ona İslam aşısı mı yapıyorsun? Gayri Müslimlere gövde gösterisi
mi yapıyorsun? Gayri Müslimlerin icadı teknolojik cihazlarla onlara dinsel
teknolojik şiddet uygulamak ne için?


“Ezan ideolojileştirilmiş, gerçekliğinden koparılmıştır. İdeolojileştirilen şeyin
gerçekliği çarpıtılır.”


Dinin ezana vermediği anlamı yüklemek; kendi ürünleriyle anlam
kazanamayanların, tanrı da olsa, başkalarının ürünleriyle anlam kazanma çabası
demektir. Bu durum, kendini anlamsız görmenin dışavurumudur.


Üniversite Kampüsleri
Üniversite kampüsleri köy meydanlarına çevrildi. Hatta ezanla, üniversite
mensuplarına sözel “meydan dayağı” atılan şehir meydanlarına döndürüldü.
Devasa camiler ve çok sayıda yüksek minareler ve minarelerde üçlü şerefeler
inşa edildi, her şerefeye onlarca hoparlör. Ders ya da sınav yapıldığı
düşünülmeden ekolu ve stereolu hoparlörlerden aşırı bağırmalarla güya ezan
okunuyor. Aslında ezan okunmuyor, bilime sınır çiziliyor. “Hizaya gel! Senin bilim
yapma sınırın bu ezandan öteye gidemez,” deniyor. Sonra da, “Bu üniversitelerde
neden bilim yapılmıyor?” şeklinde sızlanılıyor. Zaten bilim yapamama acizliği bu
ezan gürültüsüyle kamufle ediliyor. Beyler aklımızı başımıza devşirelim! İdeolojiyi
bırakalım, gerçekçi olalım. Dini, ideolojik libidinal hazlarımızı tatmin etmek için
kullanmayalım. Allah da, bunun tokatını atar bize, zaten atıyor da.


“İdeolojileştirilen ezan, Allah adını, Müslümanlara işitsel şiddet aracı yapmıştır.”


İslamofobi ve Müslümanofobi
Ezanın bu okunuş biçimi, kolektif din anlayışını ortaya koyuyor. Kendi insanına,
fırsatını bulduğunda dini kullanarak ya da din adına veya din için sözel şiddetin en
yüksek dozajını uygulayan zihniyet, fırsat bulduğunda fiziksel şiddeti de uygular.

Free download pdf