Dylan Thomas: Ay’daki Palyaço
Gözyaşlarım sessiz sürüklenmeleri gibidir
Birkaç büyülü gülden petallerin,
Ve bütün kederlerim yarığından akar
Hatırlanmayan karların ve göklerin.
Sanırım, değmiş olsaydım yeryüzüne,
Parçalanacaktı;
O kadar acıklı ve güzeldir,
O kadar ürkek bir rüya gibi
Çeviren: Vehbi Taşar
John Berryman: Oyuncağı, Düşü, Dirliği
Henry, zavallı Hemingway’e ağlıyordu
Hemingway umutsuzdu, ulaşmıştı sona
Hemingway’in sonu,
Taşrada bir yemek odasında gözyaşları,
Daha evlenmemişti, yıllar önceydi bu,
Tanrı kör talihi daha göndermemişti ona.
Bizleri tüfeklerden, babaların intiharından korusun Tanrı,
Kimin babası olduğunu düşünmek gerek
Kendini öldürmek istiyorsan-
kötü örnektir insanın kendi katili olması
Canevinde merhameti gizleyerek,
Sevginin son ölümü, duygusunun son fışkırtmaları.
Kapıda bir kız: “Aynasızlar başlamış dua etmeye”
Ama dönelim yine Hemingway’e,
O katı yürekli, üstün yetenekli insana.
Merhamet et, çekme tetiği, babacığım
Yoksa ömrüm boyunca senin acını yaşayacağım
Başladığını öldüren öfken kıyacak bana.
Çeviren: T. S. Halman