Yeni Vizyon Fanzin 6. Sayı

(Yeni Vizyon Fanzin) #1

O


n kardeşin en küçüğü olan
Coleridge ona eziyet eden
ağabeylerinden kitaplara
sığınarak kurtuluyordu. 1781’de
babasının ölümünün ardından
Coleridge Londra’daki bir yatılı
okula gönderildi ve çocukluğu
burada geçti. Bu zeki öğrenci me-
zuniyetinin ardından aldığı burslar
sayesinde Cambridge’teki Jesus
College’da okudu. 1791 sonba-
harında ise üniversiteye başladı.
Bu alt tabakadan 19 yaşındaki bir
genç için çok büyük bir fırsat-
tı. Önce bu fırsatı heba edecek,
alkol ve kumara karışarak iki yılın
sonunda Cambridge’i bırakacaktı.
Ardından da ortadan kaybolacaktı.
Ailesi onu ancak dört ay sonra
bulabildi. Coleridge “Silas Tom-
kyn Comberbache” takma adıyla
orduya yazılmıştı. Pek başarılı bir
asker olmasa da -acemi “Silas” at
bile binemiyordu- asker arkadaş-
larının ağzından sevgililerine ya
da eşlerine mektup yazarak çevre
edindi. Yazarak şöhret olmanın
tadını ilk kez burada aldı ama bu
askeri vazifelerinin pek azından
sıyrılmasını sağlıyordu. Eninde
sonunda at binmeyi öğrenmesi
gerekecekti. Neyse ki ağabeyleri
mecburi hizmet tazminatını ödeye-

cek parayı topladı da ordu Coleri-
dge’i akıl sağlının bozuk olduğu
gerekçesiyle ihraç etti.
Okula dönen Coleridge, William
Wordsworth’ün şiir kitabı Desc-
riptive Sketches / Detaylı Eskiz-
ler’i okudu. Ve ne yöne gideceği
bilinmeyen Coleridge’in at binme-
yi öğrenmek zorunda kalmayacağı
bir hedefi oldu: Şair olabilirdi! Bu,
1795’te evlenmesiyle birlikte daha
da şiddetlenen geçim sağlama
ihtiyacını ortadan kaldırmıyordu.
Dahası, okulu ikinci kez bırakmış-
tı. Aç kalmamak için gazeteciliğe
başladı ve bir kitapevine sattığı
şiir kitabı 1796’da basıldı. Doğru
zamandı: Eskiden yazarlar varlıklı
insanların himayesine ve devletin
ya da dini kurumların desteğine
muhtaçken 18.yüzyıl Birleşik
Krallığı’nda değişen telif yasası
artık yazarların ve basımevlerinin
yapıtların üzerinde mülkiyet hakkı
kurabilmesine ve bundan gelir
elde etmesine imkan veriyordu.
1797’de idölüyle mektuplaşan
Coleridge, Wordsworth’ün evi-
ne kadar 65 kilometre yürüdü.
Wordsworth’ün anlattığına göre
Coleridge, Dorset’teki evine yak-
laşırken şaire doğru var gücüyle
koşmaya başladı. Wordsworth

arkasını dönüp kaçacağına Cole-
ridge’i kollarını açarak kucakladı.
Çabucak arkadaş oldular. Colerid-
ge birkaç yıl içinde eşi ve oğluyla
birlikte Wordsworth’ün yakınına
taşındı. Böylece ikisi her gün gö-
rüşebilecekti.
Coleridge’in şiirlerini okuyan iki
varlıklı edebiyat hamisi 1798’de
şiir yazması için -hayatı boyun-
ca- ona yılda 150 sterlin ödemeyi
teklif ettiler. Bu, dönemin alt ve
orta tabakadan yazarlarının hep
hayalini kurduğu bir şanstı. Bu
para ailesini geçindirmesine fazla-
sıyla yetecekti.
Maalesef bu himaye Coleridge’e
afyon tentürü kullanıp, basılabilir
bir eser ortaya çıkarma kaygısı ol-
madan evde boş boş oturması için
de çok fazla zaman verecekti.
Belki de insanoğlu tarafından
kullanılmaya başlanan ilk uyuş-
turucu olan afyon 19.yüzyılda
yaygın kullanılan bir ağrı kesiciy-
di. Ergenlik acılarını ve ağrılarını
(fiziksel ve zihinsel) dindirmekle
kalmıyor, “Bailey Annenin Sustur-
ma Şurubu” gibi isimlerle çocuk
ilaçları arasına bile giriyordu.
Afyon hap şeklinde reçetesiz ve
serbestçe satılabildiği gibi, göz
damlasıyla verilen bir afyon ve
Free download pdf