Yeni Vizyon Fanzin 6. Sayı

(Yeni Vizyon Fanzin) #1

sakladığı bir iki damlalık yaş koşarken dökülüyor ve bir zamanlar benim yalnız başıma oy-


nadığım, şimdilerde üzeri salyangozların yaldızlı izleriyle süslenmiş kuru toprakta dedemin


parçalanmış bedeniyle karşılaşıyor. Önünde böyle biçimsiz ve rahatsızca yığılmış babasını


düzeltmeye onu yeniden yaşatmaya bir çare arıyor. Bunun da o iğrenç rüyalarından biri


olmasını, asla anlaşamadığı bu aksi ihtiyarın yeniden gözlerini açıp ağzındaki kanları etrafa


saçarak küfretmesini diliyor. Ama hayır, bu hafiflemiş beden çoktan terk edilmiş. İçindeki


son öfke bütün ömrünce sıktığı çocukları gibi avucunda ezdiği olgun zerdalilerden çıkmış.


Ara sokaktan çıkıp bana yetişen halamın darmadağın saçlarını artık taramak, onu biraz


tutup oturmak, konuşmak istiyorum. Fakat asla konuşmuyoruz. Birbirine benzeyen gözleri-


mizde yalnızca bakmakla yetiniyoruz.


Geçmişimizi örerken tırnaklarımızı birbirimize geçirip kanatmış ve o kadar büyük lok-


malar ısırmışız ki her birimizin büyük bir parçası diğerinde kalmış. Böylece avlandığımızı


sanarak doyduğumuza inanmışız. Gerçekteyse herkeste bir başkasının hatırası var. Şimdi bir


hastane odasında kayıtsız, yarı baygın halde konuştuğumuzda söylenenler birer tirat gibi du-


ruyor. Başkalarının, başka bir ailenin sohbeti gibi geliyor kulağa. Biz o büyük evde bir hen-


gâme içinde yaşadık ve orada kaldık. Kimse ölmedi, kimse gitmedi. O evde çaresiz çocuklar,


kavgalı eşler, kırılan mobilyalar, yakılan iğne oyaları, çalınan paralar, sofralar, düğünler,


gülüşmeler hepsi hala orada ve devir daim yaparak yaşanıyor. Belki bizler tarafından değil


fakat eve sinmiş ruhlarımız yaşıyor bunları.


İşte Alice sen de belki büyüdün belki öleceksin ama bizler için hep o büyük evde aşağı


yukarı koşuşturan, herkes tarafından iteklenen bir kız çocuğu olarak kalacaksın. Bense bazı


geceler gelip dolanacağım. Geçen yılların ders kitaplarını attığımız bodrum katından, karan-


lık ve soğuk bir cehennemden çıkar gibi çıkıp geleceğim. Ocakta kaynayan çorbanın, kesilen


kavunların, kızaran balıkların taşındığı sofradayken hepimiz odalara girip çıkacağım. Nafta-


lin kokulu dolaplarımızı açacağım, oyuncaklarımız gibi kırık, aynalarımız gibi bir yerinden


çatlamış halde gezineceğim buralarda.


Sana bir kalp bulamadım.

Free download pdf