Yeni Vizyon Fanzin 7. Sayı

(Yeni Vizyon Fanzin) #1
Ve bölünmüştün, ve bölünmüş haldeyim – hayatının son çeyreği en boktan parçandı
aslında, yükselen ve köpüren ve kıyıya yaklaştıkça küçülen dalgalara dalıp tüm o geç-
miş günlerin ihtişamını özlerdin, cam fanusun içinde ayyaş rolü kesen çocuklar nasıl
da çok içebildiklerinden söz ederken sen, karanlık bir köşede yalnız başına kusan ve
kemiklerindeki kramplarla kıvranan eroinmanları anımsayıp dururdun, sesi çıkmayan
ve hareket etmeyen ve gülmeyen ve ağlamak dışında hiçbir insani duyguyu barındırma-
yan çocukları düşünürdün, hemen hemen on beş yaşlarındaydı hepsi, tıpkı senin on beş
yaşında olduğun gibi

İçlerinden birinin çıkıp yeni bir edebiyat vizyonu yaratabileceğini hayal etmen, yeni
bir müzik türü icat edebileceğini veya görülmemiş olanı çizebileceğini hayal etmen,
masanın altından uzanıp ayaklarıyla kur yapan ya da arka sokakta dudaklarına yapışan
kancık kadınlardan daha çok keserdi nefesini, çünkü hiç dahil olmadığına inandığın
yaşamın özütü buydu senin için, tüm ironisiyle beraber...

Şimdi, çevresindeki dağların rüzgarını kestiği boynu bükük vadilerle bırakıyorum seni,
ihtiyar barmenin temizlemekten yorulduğu o yapış yapış bar tezgahıyla bırakıyorum,
Perfect Day şarkısı çalarken bırakıyorum seni, Lou Reed’in kafamı karıştıran ve orta ye-
rimden yırtan ve yok eden sesiyle bırakıyorum, enjektörün içindeki kan ile bırakıyorum
seni, bir balerin edasıyla süzülen ve dans eden

Işıkları üzerine kapatıyorum ve karanlıkta terk ediyorum seni, aşık olduğun kadınla
bırakıyorum seni, antik çağlar kadar eski ve harabeye dönüşmüş şimdi, korkularınla
ve yasaklarınla ve isteklerinle, arzulayıp erişemediğin her şey ile bırakıyorum ve Ay’ı
patlatma hayalinle bırakıyorum seni, küçük bir yelkenliyle Yunanistan’a gitme hayalinle
bırakıyorum – yazdıkların sayesinde, seni seninle alt edecek olan çocuklarınla bırakıyo-
rum, kendini asan akrabalarınla, Burroughs’a olan benzerliğinle ve bağlılığınla bırakıyo-
rum seni, Pink Floyd’un sahne alışını canlı kanlı izleyememiş umutsuz vaka gözlerinle
bırakıyorum, Ginsberg gözlerinle, Poe gözlerinle, De Quincey gözlerinle, Kropotkin
gözlerinle bırakıyorum seni, ırksız, dilsiz ve dinsiz gözlerinle, daha iyi bir yaşama ve
yeni bir ölüme

bu senin Kaddish’in...


  • k a a n ‘ ı n



  • k a d d i s h ’ i


Akbük’teki Ayşenur’a not: Bu şiiri yalnızca seninle paylaştım arkadaşım - gündüzü yorucu, gecesi
soğuk bir gündü ve biz kaçınılmaz bir vedanın öncesini yaşıyorduk. Umarım bir an önce Ak-
bük’ten kurtulur ve hep hayal ettiğin o sanat dolu özgür yaşamı elde edecek fırsatı bulursun: ruhu-
mu kutsayan ve intiharın uçurumlarından birçok kez beni çekip çıkaran o ulu sanatçılar seninle
olsun. Sonsuza dek yazman ve çizmen dileğiyle...
Free download pdf